İsteriz, istemeyiz derken, üçüncü köprüyle ilgili karar da verildi. Hatta maketten ilk görüntüler de sızmaya başladı. İnşaat sektörü, Türk ekonomisinin lokomotiflerinden biri. Tüm büyük şehirlerimiz şantiye gibi; yollar, tüneller, köprüler...
Madem biz bu kadar büyük projelerin altından kalkabiliyoruz, misal İstanbul'u neden hâlâ bisiklet yollarıyla süsleyemiyoruz? Kimse çarpık kentleşmeyi ve alan darlığını bahane etmesin; istersek İstanbul'un altını tünellerle örüp trafiği fevkalade rahatlatabiliriz.
SEVİNDİRİCİ BİR HABER
Bir yurt dışı gezisinde karşılaştığım bir üreticiden, İstanbul Belediyesi'nin elektirikli bisikletlerle ilgilendiğini duymuştum.
Eğer bu doğruysa sevindirici bir haber. Ama o bisikletlerin hangi yollarda kullanılacağı da bir muamma.
Şehir yaşamı açısından süslü projeler kadar, basit yürüyüş ve bisiklet yollarının da büyük önemi vardır. Kıtaları bağlayan yöneticiler, isteseler bu şehri iki tekerli ağlarla öremezler mi?