"Şüyuu vukuundan beterdir"; bir şeyin dillendirilmesi gerçekleşmesinden kötüdür anlamında kullanılır. Ama hem "Şüyuu vukuundan beter" ise; hem de, şüyuu vuku bulmuş, yani vukuat haline gelmişse rezalettir, kepazeliktir. İflahı mümkün değildir. Neden böyle bir girizgah yaptım? Tam 5 yıldır "Mustafa Akaydın yönetimindeki Büyük- şehir Belediyesi'nde yolsuzluk yapılıyor, usulsüzlük yapılıyor" diye yazdık. Birçoğunu belgeledik. "Arkalarına bile bakmadan kaçacaklar" uyarısında bulunduk. Bunların hepsinin de günü gelince bir bir ortaya çıkacağına dikkat çektik. Yanılmamışız, bir anlamda da Mustafa Akaydın bizi hayal kırıklığına uğratmamış oldu! Daha devir teslim töreni bile yapılmadan Akaydın ve ekibinin Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk yaptığına dair evraklar, dün itibarı ile yok edilmeye, yakılmaya çalışıldı. Aslında, önceki gün Antalya Büyükşehir Belediyesi yeni Başkanı Menderes Türel uyarıda bulunmuştu. "Büyükşehir'den evraklar çalınıyor. CHP'nin itirazlarının ardında hukuki süreci uzatıp belediyenin ayıplı evrakları örtme gayreti yatmaktadır" açıklamasını yapmıştı. Türel, boşa konuşmaz, iftira etmez. Belge ve bilgiye dayanmadan da hiçbir açıklamada bulunmaz. Devlet terbiyesini ailesinden almıştır. Akaydın gibi yalan ve iftira sofralarından beslenmemiştir. Ve rezalet dün patladı. Bugüne kadar Antalya tarihinde görülmemiş yolsuzlukların vesikaları imha edilmeye başlandı. Allah'tan bu memlekette; Antalya'da namuslular, namussuzlar kadar cesur çıktı da Akaydın'ın avenesi işin başındayken yakalandı. Büyükşehir Belediyesi'ne ait Boğaçay Tesisleri'nde suçüstü yapıldı. Evraklara el kondu. 5 yıl Antalya'nın assolistliğini yapan Akaydın, birinci sayfadan gazetelerin 3. sayfasına düştü. Tabi birinci sayfadan anonsla… "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" derler ya, işte Antalya'da ilahi adalet böyle tecelli etti. 5 yıl boyunca ahını aldıkları, almak için her türlü gayreti gösterdikleri Menderes Türel'e bu kentin insanları öyle bir sahip çıktı ki; Allah'ın inayetiyle Akaydın'ı Antalya'dan sildiler. Hem de öyle bir sildiler ki; dünkü olanlardan sonra insan içine çıkacak yüz bırakmadan… Değerli Antalyalılar, biz bu günleri çok önceden öngördük, 5 yıl boyunca üzerinde durduk. Yandaş dediler, yalaka dediler, borazan dediler, demedikleri kalmadı. Ama biz hamdolsun ki ne duruşumuzu bozduk, ne de kıvırdık. Doğru bildiğimizi sizlerle paylaştık. Olmadık hakaretlere maruz kaldık. Antalya'nın, bir gün işinin ehline teslim edileceği konusunda inancımızı hep muhafaza ettik. Şükürler olsun ki; o gün geldi çattı… Artık Antalya'da bambaşka bir hava soluyacağız. İftiraların, yalanların havada uçuştuğu günler geride kalacak. Antalya hak ettiği hizmeti alacak, bundan böyle skandallar ile anılan bir yer olmayacak.
