Antalyaspor'un başı dertten kurtulmaz.
Neden mi?
Yeşil sahadaki rakipleri sahaya çıkıp mücadele ediyor, siz de onlara karşı elinizden geleni yapıyor, 3 ihtimalden biri gerçekleşip 'delikanlıca' sahadan ayrılıyorsunuz.
Asıl mücadele saha dışında. Üstelik hiç delikanlıca değil.
Daha ileri gideyim, alçakça ve haince.
1 hafta önce transferin bitimine 2 gün kala koskoca Eto'o'yu kirli emellerine alet edip dünya yıldızı üzerinden Antalyaspor'u 'itibarsızlaştırmaya', 'zafiyete uğratma', 'çaresiz bırakma', 'tehdit etme, 'şantaj yapma' çabalarına tanık olduklarımız, bugün transfer dönemi bitince ikinci planı uygulamaya koydu.
Nasri'nin ne kadar bonus aldığı ile ilgili haber, 'sızdırılma bilginin aktarılması' olayıdır.
Oyunun amacı bellidir.
Galatasaray maçında sakat olduğu için oynayamadığı açıklanan Nasri'nin ertesi sabah idmana çıktığını yazıp, 'Bilerek oynamadı' imajı verenler de aynı kişiler.
Transfer bitti, yapılacak ilk iş iç karışıklık yaratmak. Bunu da Nasri üzerinden yapıyorlar. Sızdır bilgiyi, Eto'o'ya Nasri ile ilgili gazı ver, ortalığı karıştır, Nasri'yi kamuoyunda haksız duruma düşürt, takım içinde 'Eto'o'cular ile Nasri'ciler yarat' çekil kenara izle.
Akılları sıra 'Oooo Nasri şu kadar alıyor, Eto'o bu kadar. Eto'o haklı arkadaş' dedirtip, Nasri'yi bitirmek. Eto'o zaten en geç sezon sonunda gidici, Nasri de tatile başlarsa tamamdır.
Rıza Çalımbay da 'Nasri'nin aldığı ücret dengesizlik yarattı' deyip bunların ekmeğine -belki farkında olmadanyağ sürdü.
İlk hamleyi bozan taraftar bunu da bozar. Ona şüphem yok. Ama nasıl bir oyun oynandığı ile ilgili biraz detay vermek istedim. Çünkü üçüncü aşama mı olur, dördüncü aşama mı olur bilmem ama tribüne yerleştirilecek 1-2 çatlak sesle tepkinin boyutunu da artıracakları günler yakındır.
Kısacası, bundan sonraki hamleyi ben de merak ediyorum. Ortalık yangın yeriyken yönetimin sessiz kalması da tuhaf. Yönetim, camia üzerinde bu kadar oyun oynanırken neden bu kadar sessiz?
Teknik direktör, futbolcu ve taraftar birbirine düşmeden sorunu yönetim çözmezse kim çözecek?
