"MEME KANSERİNİN 4'TE 3'Ü MENOPOZ SONRASINDA ORTAYA ÇIKIYOR"
Prof. Dr. Kebudi, meme kanserinin dünyada bir yılda 400 bini aşan ölüme neden olduğunu belirtti ve şunları söyledi, "'Meme kanseri görülme sıklığı yaşla beraber artmaktadır. Olguların 4'te 3'ü menopoz sonrası dönemdedir. Böylesine önemli ve sık görülen bir hastalıkla mücadelede amaç, bu hastalığın görülme sıklığını azaltmaya çalışmak ve bu hastalığın geliştiği olgularda da hastalığı mümkün olduğu kadar erken evrede yakalamaktır.
"MEME KANSERİNİN YÜZDE 5'İ GENETİK YAPIDAN KAYNAKLANIYOR"
Bu amacı gerçekleştirmek için, bu hastalığa yakalanma açısından risk faktörleri üzerinde çalışılmaktadır. Meme kanserlerinin ancak yüzde 5- 10'u genetik yapıdan kaynaklanmaktadır. Bu konuda belirlenmiş bazı genler vardır ve çalışmalar giderek ilerlemektedir. Özellikle birinci derecede yakınlarında meme veya yumurtalık kanseri olanlarda bu testlerin yapılmasında riski belirlemek açısından yarar vardır."
Meme kanseri gelişiminde risk faktörlerini de sıralayan Prof. Dr. Kebudi, şunları söyledi, "Meme kanseri gelişmesi açısında riskli kişiler çeşitli çalışmalarla belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu konuda kişinin yaşı, aile geçmişi, daha önceden meme biyopsisi yapılmış olup olmadığı, yapılmışsa riskli olabilecek patolojilerin saptanmış olması, ilk adet yaşı, menopoza girdiği yaş, ilk canlı doğumu yaptığı yaş, ırkı gibi verilerden hareketle kişide 5 yıllık ve ömür boyu meme kanseri geliştirme riski tahmin edilebilmektedir."
"YAŞAM BİÇİMİNİ DEĞİŞTİRMEK ÖNEMLİ"
Genetik yapımızı değiştiremesek de yaşam biçimimizi düzenleyerek genel olarak kanserden korunmanın ve riski azaltmanın mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Kebudi, "Bu noktada düzenli spor yapmak, stresle başa çıkabilmek, beslenmemize dikkat etmek, sigara içmemek gibi önlemler önemlidir.
Meme kanserinin batı toplumlarında neredeyse 7 kadında bir görülüyor olması, erken tanının önemini arttırmaktadır. Erken tanı ile hastalıktan büyük ölçüde kurtulmak veya az zarar görmek mümkündür. Ayrıca erken tanı konulduğunda uygulanacak tedaviler (cerrahi ve onkolojik ek tedaviler) de daha sınırlı olmakta ve daha iyi kozmetik sonuçlar söz konusu olmaktadır" dedi.
"KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ YAPILMALI"
Meme kanserine karşı hayati tavsiyeler de veren Prof. Dr. Kebudi bu tavsiyeleri şöyle sıraladı, Her kadın 20 yaşından itibaren ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. 20- 40 yaş arası üç yılda bir, hiç şikayeti olmasa da meme hastalıkları konusunda deneyimli bir cerraha muayeneye gitmelidir. 40 yaşından itibaren yılda bir (ömür boyu) meme hastalıkları konusunda deneyimli bir cerraha muayeneye gitmelidir. 40- 49 yaş arasında kişi riskli bir durumda değilse iki yılda bir, riskli ise yılda bir mamografi çektirmelidir. 50 yaşından itibaren ise, yılda bir mamografi çektirilmelidir.
