Ankaragücü Kulübü kayyuma gidiyordu!
Ramak kaldı… Eğer mevcut yönetim geçen hafta yapılması gereken genel kurulu ileri bir tarihe ertelemesiydi, koskoca tarihi kayyuma teslim edilecekti!
Düşünebiliyor musunuz; 1910'ların mücahit kulübü
Ankaragücü, 2015 yılında
"sahipsiz" kalıyor!..
Bir-iki cılız kişisel gayret kimseyi yanıltmasın… Aslında, kimse taşın altına elini sokmak istemiyor… Herkes herkese,
"laf sokuşturma" yarışında adeta.
İşleri güçleri, suçlu aramak… Eskiler de yeniler de sadece
"Havanda su dövmekle" meşgul.
Açık ve net bir ifadeyle söylüyorum;
"Ankaragücü şu an uçurumun iyice dibinde ve düşmemek için sürekli çırpınıyor..." Son kanat çırpışlar bunlar.
Hani bir tabir var ya;
"Göz göre göre" diye…
Ankaragücü de "bağıra bağıra batıyor!.." Bir ara yerel gazete çıkarma projesi planlarken, üniversitenin birine anket yaptırdık.
Sonuç faciaydı…
Ankara'nın sorunlarını gündeme taşıyacak böyle bir gazetenin çıkarılmasına insanların bakış açıları
"pozitif" olmadığı gibi,
"Başkent'teki sorunlar" da onları pek ilgilendirmiyordu.
Anket,
Başkent'te nüfusun artmasıyla, hemşehrilik bilincinin giderek azaldığını gösterdi bize.
Çok büyük bir nüfus potansiyeline sahip
Ankara'da, maalesef
"hemşehrilik bilinci" yok denecek kadar azdı!
Buradaki insanların, akılları da, gönülleri de hala geldikleri kentlerdeydi… Yine anket verilerine göre,
Trabzon'da, Eskişehir'de, Bursa'da, Sivas'ta, Malatya'da, Gaziantep'te, Kayseri'de, Konya'da, Hatay'da ve daha birçok ilde taraftarların kendi takımlarını, üç büyüklere oranla fazla tuttuklarını, sevdiklerini, benimsediklerini saptadık.
Şehirlilik bilinçleri yüksekti!
Hem kentlerine hem takımlarına sahip çıkıyorlardı!
Oysa,
Ankara'da yaşayanların tuttukları kulüpler genelde
Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray'dı. Bu nedenle, hiç kimse
"Ankara futbolu niye bu hallere düştü?" diye kara kara düşünmesin.
Sonuç ortada… Az bir bölümü hariç
Ankara'dakiler kendi şehir takımlarını sevmiyorlar!..