Hemen her başkentin kendine özgü özellikleri, çekici tarafları vardır… Uluslar, başkentlerinin bu değerlerini her fırsatta öne çıkarıp sergilemek isterler.
En son Paris bunu gösterdi!
EURO 2016'yi düzenleyen Fransızlar, şampiyonanın açılış maçından önce yaptıkları müzikli kısa gösteride,
Paris'in tam anlamıyla bir
"Eğlence kenti" olma özelliğini vurgulamaya gayret ettiler.
Le Lido,
Crazy Horse,
Maulin Ronge,
Folies Berger kabarelerinden
görüntüleri
çağrıştıran Pon Pon
kızların
"Can Can dansları" gerçekten
güzeldi!
Çok da ilgi çektiğine inanıyorum, bu gösterinin!..
Açılıştaki dans gösterisinin içine bir de
"Ayıp olmasın dercesine" Paris'in simgesi olan
Eyfel Kulesi motifi sokuşturulmuştu!..
İzlerken aklıma geldi…
Versailles Sarayı, Louvre Müzesi, Zafer Takı,
Champs- Elysees Bulvarı,
Bastille,
Place De La Concorde ve anımsayamadığım ünlü bir çok yer neden bu gösterinin birer parçası olamamıştı?
Bunun mutlaka bir sebebi vardı… İnatla araştırdım… Soruma cevabı,
La Monde Gazetesi'ndeki bir haberde buldum.
Paris'te bir süredir devam eden bir sıkıntı dile getiriliyordu yazıda…
Paris'in, Avrupa'nın eğlence ve cazibe merkezi olmaktan çıktığı vurgulanıyordu!
Zaten yazının bir bölümünde bu durum, açık ve net şekilde şöyle ifade ediliyor:
"Bir zamanlar, eğlencenin simgesi olan şehir, artık saat
23.00'te uykuya yatıyor.
Paris, ışıkların şehri olmaktan çıkmış. Hem kulüp sahipleri ve hem de gençler,
Paris şehrini, artık daha az neşeli, daha ciddi görüyorlar. Bunun en büyük nedeniyse; önce gürültü yasağı, sonra ise sigara yasağı… Pek çok semtteki eğlence mekanları komşuların
'Gürültü yapıyorlar' şikayetleri üzerine, ağır para ve kapatma cezaları almış.
Önce müziğin sesi kısılmış, sonra da üzerine sigara yasağı binmiş.
Kapıların önüne sigara içmeye çıkan tiryakilerin gürültüleri yüzünden, pek çok semt barları şikayet edilmiş. Hatta, sokağa taşan müşterilerin üzerine yumurta atan, su döken semt sakinleri bile olmuş. Bu nedenle
Paris günümüzde,
Avrupa'da 'Gece hayatı' cazibesi bakımından,
Londra, Amsterdam, Barcelona ve
Berlin gibi şehirlerdeki gece yaşamı cazibesinden geriye düşmüş durumda!.." Bu arada şunu belirtmeden geçemeyeceğim,
"Gürültü ve sigara yasağına baştan sona katılıyorum!.." Ama benim vurgulamak istediğim şey başka.
Hani,
Simon Kuper'in kitabındaki sloganlaşmış bir cümle var ya;
"Futbol, asla sadece futbol değilidir" diye… İşte bunu
EURO 2016'da da gördük!
Paris, hala önemli bir eğlence merkezi olduğunu vurgulamak için bakın futbolu nasıl da kullandı!..
Açılıştaki o gösteride
"Can can dansı" yapanların her hareketinde,
aslında bu mesaj yatıyordu…