Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği Başkanı eğitimci, şair, yazar Mehmet Nuri Parmaksız ile İLESAM ve yazarlar ile ilgili bilmediklerimizi sorduk. Kelebek Ömrü, Süveyda'ya Mektuplar, Aşkın Kıyametinde gibi kitapların yazarı Parmaksız, yazmanın bir tutku olduğunu ve okumadan yazmanın da mümkün olmadığını belirterek, "Sizi ne zaman yakalayacak bilemezsiniz, bazen gecelerce uyutmaz; o şiir bitene kadar rahat yoktur anlayacağınız" diye konuştu.
İLESAM'ın faaliyetleri ve içeriğinden bahsetmek istiyoruz neler yapıyorsunuz? Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği, kısa adıyla İLESAM, bir dernek ya da vakıf değildir bir meslek birliğidir. İLESAM'ın temel fonksiyonu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde ilim ve edebiyat eseri sahiplerinin mali ve manevi haklarını korumaktır.
Genç yazarlar ve yazar olmak isteyenler size ulaşıyor mu? Ulaşmaz olur mu, elbette ulaşıyorlar lakin yazar olmak o kadar kolay değil ki... Sanatın her alanı zor aslında, biz ilim ve edebiyat alanında yaptığımız yarışmalar ve verdiğimiz ödüller ile genç yazarlara fırsat vermeye çalışıyoruz.
Yazarlar ile çalışmak zor mu? Sadece yazar demeyelim de, sanatçı diyelim isterseniz. Hangi sanatçıyla çalışmak kolay ki? İnsanı yazar ya da sanatçı yapan farklı düşünmesi, farklı hissetmesi, farklı görmesi değil mi?
Kütüphanenizde olmazsa olmazınız kitaplarınız var mı? Kütüphanem benim en büyük zenginliğimdir, oradan bir kitap eksilirse kendimi mutsuz hissederim. Her yazarın önemsediği isimler vardır elbette, benim de var tabiî ki... Mesela romancılarımızdan Peyami Safa'nın eserlerini döner döner yeniden okurum, her okuyuş yeni bir keşfediştir benim için.
Bir yazarı başarıya taşıyan yazdıkları mıdır? Yazdıklarımızda önemli ama asl olan neyi nasıl anlattığımızdır. Sadece bahsettiğiniz konuyla değil üslubunuzla ve özgünlüğünüzle dikkat çekersiniz okur nezdinde.
Aşkın - ilahi, beşeri- tarifi olsaydı şiirde nasıl ifade bulurdu? Bu sorduğunuz sorunun tek bir cevabı yok. Bu gönülden gönüle göre değişkenlik arzeder. Aşk mutlak var olandır ve girdiği gönlü şair de yapar, ressam da, Mecnûn'da. Önemli olan aşkı yaşayanın ona verdiği manadır. Eşyaya veya dünyaya, hangi gözle bakarsanız onu görürsünüz. Bunu şöyle de söylenebilir. Baktığımız şeyde neyi görmek istiyorsak, onu görürüz.
Yazmaya ilk başladığınızda kendisine hayran olduğunuz yazarlar var mıydı? Olmaz mı, çocukluk ve gençliğimde, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Peyami Safa hayranıydım. Üniversite'den sonra roman okumayıazalttım, daha çok ilmî yazılara yöneldim diyebilirim. Şiirde ise Şeyh Galib'i, Cahit Sıtkı'yı, Ahmet Muhip'i, Yahya Kemal'i ve Haşim'i beğenirim.
Bir çalışmanın bittiğine nasıl karar veriyorsunuz? Özellikle şiirde bir çalışma bitti demek, çok zor. Bazen bir şiiri onlarca defa değiştiriyorum. Başlangıç hâli ile sonu arasında pek bir benzerlik bile kalmıyor. Nesirde ise, bir çalışma bitti demek daha kolay. İki tarzda da, yazdıklarımı yayınlamadan önce başkalarını mutlaka okuturum. Gelen eleştirileri dikkate alır ve son hâlini verdikten sonra bir daha o esere geri dönmem.
Çalışmalarınızı yayımlamadan önce görüşünü veya tavsiyelerini aldığınız kimse var mı? Mümkün olduğunca herkesin görüşünü almaya çalışırım. Mesela, "Süveyda'ya Mektuplar"a adlı çalışmamı toplum içindeki çok farklı yaş ve kültür seviyesinden insana okuttum. Eşim, arkadaşlarım ve öğrencilerim eserleri ilk görenler ve duyanlardır diyebilirim.
'YAZMAK İÇİN MUTLAKA OKUMALI'
Sizce mutlaka okumalı mı, yazmak için okumak şart mı, neden? Mutlaka okumalı. Okumadan ve düşünmeden geçen her gün boşa gitmiş demektir. Okumak zihni besleyen ve aydınlatan en önemli mesaidir. Bundan ruhu ve aklı mahrum bırakmak pek akıl kârı değildir. Yazmak için mutlaka okumalı. Zaten yazmaya başlamadan uzun yıllar okuruz. Okumadan, düşünmeden, tahlil etmeden acaba neyi yazıp anlatacağız. Okumak bir anlamda düşünmek demektir. Okurken düşünmeli, düşünürken bulmalı sonrasında da bulduklarımızı yazı veya şiirle anlatmalıyız.
Sizce insan neden yazar ve sizin yazma sebebiniz nedir? Yazmak aslında bazen tercihimiz dışında gelişir. Bunun sebepleri farklı olabilir. Bazen ihtiyaçtan, bazense kendiliğinden. Okuyup dolan, düşünen ve üreten insan bulduklarını paylaşmak ister. Yazmak bir anlamda paylaşmaktır.Yazmak, varolduğum ispatıdır. Yaşadığımın ve ürettiğimin ispatı.
HAKİKATİ UNUTMADAN ESER ÜRETMELİYİZ
Yazmaya yeni başlayanlara ne tavsiye edersiniz? Yazmak bir yol çizmektir ve bu yolda kendimiz olduğumuz ölçüde başarılı oluruz. Çok okumak, düşünmek ve hayatı, her şeyi tahlil etmek gerekiyor. Bu yolda yalnız olduğumuzu ve mutlak hakikati unutmadan eser üretmeye çalışmamız gerektiğinin bilincinde yazmamız gerekiyor.