Ankara'da gençlerin buluşma noktası haline gelen yeni bir kahvecilik akımı başladı.
"Üçüncü nesil kahveci" olarak adlandırılan bu mekanlarda, içeceğiniz kahvenin çekirdeklerini kendiniz kavurup ücretsiz olarak
"barista"lık eğitimi de alıyorsunuz. Öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu
Bahçelievler, Beşevler ve Bilkent gibi semtlerde faaliyet gösteren yeni nesil kahvecilerden biri de
Soner Akgün…
"DEĞİŞİM İLGİ ÇEKTİ"
Başta gençler olmak üzere her yaş grubundan müşterilerinin olduğunu belirten
Akgün, "Üniversitelere yakın olduğumuz için öğrenciler ders arasında ya da dersten sonra gelip burada kahve içip dinlenmeyi tercih ediyorlar. Gündüzleri daha çok gençler geliyor, akşamları ise işten çıkan insanlar. Kahve içerken zamanını değerlendirmek isteyen insanlar burada, kahvelerini hazırlarken onlara içtikleri kahvenin püf noktalarını anlatıyoruz. Kitap okumaya zamanı olmayanlar, kahvelerini yudumlayıp mekanın tadını çıkarıyor" dedi.
Akgün, "Üçüncü nesil kahveciliği kendi kahve kültürümüzle harmanlıyoruz.
Osmanlı'dan bu yana kahvehane-kıraathane kültürünü harmanlayıp burada yaşatıyoruz, kahvecilerdeki bu değişim insanların ilgisini çekiyor" şeklinde konuştu.
'TİCARİ' DEĞİL SANATSAL YORUM
Üçüncü nesil kahveciliğin dünyada ilk defa 2002'de duyulduğunu, Türkiye'ye ise 2011'de geldiğini anlatan Akgün, "Üçüncü nesil kahveciler, yüksek kalite kahve çekirdeklerini bir ticari madde olarak değil bir sanatsal gıda olarak değerlendiriyor, özel demleme yöntemleri kullanıyor. Bizim için kahvelerin hangi ülkelerden geldiği, hangi yöntemlerle kavrulduğu, kahvenin içindeki aroma ve demleme şekli önemlidir. İşin özü kahvenin bitki olarak yetiştirilmesinden, kahve çekirdeği haline getirilmesine, kavrulup öğütülmesinden demlenmesine kadar geçen süreçte kahvenin el üstünde tutulmasıdır" dedi. Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde okuyan Ahmet Akcan ders çalışmak için buraya geldiğini söylerken, Bilkent üniversitesi siyaset biliminde okuyan Berfin Güneş ise kahve içmeyi sevdiğini, üçüncü nesil kahvecilerde kahvenin daha taze olduğunu ve kahvelerin kavrulmasına tanıklık ettikleri için daha güvenilir bulduğunu anlattı.
'HAFTADA BİRKAÇ KEZ KAVURUYORUZ'
Diğerlerinden farklı olarak yeni nesil kahvecilerin, kahvenin çekirdeklerini kendilerinin kavurduğunu söyleyen Akgün, "Kahve zincirlerinde bir kahve 6 ay rafta kalabiliyor, biz haftada birkaç kez kahve kavuruyoruz, böylelikle müşterilerimize sürekli taze kahve sunabiliyoruz. Gelen müşterimiz kahvesinin hangi ülkenin çekirdeğinden demlenmesini istiyorsa o ülkenin çekirdeğini demliyoruz. Dünyada kahvenin farklı demleme şekilleri var, biz bunları Türkiye'ye getirdik. 'Syphon' gibi içimi kolay yoğun aroma veren, 'Aeropress' gibi yoğun kahve tadı veren demleme yöntemlerini kullanıyoruz" diye konuştu.
BARİSTALAR NE YAPAR?
Baristalık, kahve hazırlama konusunda uzman anlamı taşıyor. Ancak baristalar yalnızca kahve değil, zamanla hem sıcak hem soğuk içecek hazırlamakta uzmanlaşıyor.
Tansu HAMARAT