Hamilelik keyifli bir süreç olsa da, bir o kadar dönem. Hele de yaz aylarına geliyorsa anne adaylarının bazı karşıya kalması söz konusu Ödem, yolu enfeksiyonu ve bazı mide sorunları ise bunlardan sadece birkaçı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Suat Süphan Erşahin'in yaz aylarında anne adaylarını bekleyen sağlık sorunlarını ve alınması gereken önlemleri anlattığı yazımızda, sorunsuz bir yaz geçirmeniz için gerekli bilgileri bulacaksınız!

Yaz hamileliği

Doğada genellikle hamile kalma dönemleri kış aylarıdır. Kış dönemleri hamilelikle geçer ve baharda da doğum gerçekleşir. Hamilelik dönemlerinin kış aylarında olması çok daha avantajlıdır; çünkü yazın hamilelik daha ağır geçer. Bu nedenle istemli hamilelikler dışında hamilelikler genellikle kış döneminde meydana gelir. Yaz aylarında insanların fiziksel aktiveleri azalır ve insan vücudu ağırlaşır. Bu ağırlaşmaya hamilelik de eklenince; yaz dönemleri hamileler açısından elverişli bir dönem olmaz ve hamileliğin daha ağır geçmesine neden olur. Yaz aylarında bu ağırlaşmayla beraber hamilelerde birtakım sorunlar meydana gelir. İşte yaz hamilelerinin karşılaşabileceği sağlık sorunları...

İdrar yolu enfeksiyonuna dikkat!

Yaz döneminde hamilelikte sıkça görülen bir diğer hastalık ise az su alımına bağlı idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Sıvı alımının azlığı, anne adaylarında sıklıkla idrar yolu enfeksiyonlarının görülmesine neden olur. Bu günde en az 2-3 litre arasında su almaları gerekir. İlerlemiş idrar yolu enfeksiyonları anne adaylarında iş gücü kaybına, idrar yaparken yanmalara, aşırı sancıya ve erken doğuma neden olabilir. Bu hastalığın tedavisinde kontrollü olarak idrar yolu enfeksiyonunu temizleyici ilaçlar, ağrı kesiciler ve bazı antibiyotikler doktor gözetiminde kullanılabilir.

Su kaybı bebeğin sağlığını olumsuz etkiler

Yaz aylarına denk gelen hamileliklerde karşılaşılabilecek sorunların başında su kaybına bağlı oligohidramnios gelir. Oligohidramnios; bebeğin suyunun azalması anlamına gelir. Bebeğin suyu azalırsa; bebeklerde gelişme geriliği, erken doğum riski, hatta bebeğin anne karnında hayatını kaybetmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle yaz aylarında hamilelerin günde en az 2 ile 3 litre arasında su tüketmesi gerekir. Ayrıca oligohidramnios sade ce su alınmamasına bağlı bir rahatsızlık değildir. İshal, aşırı terleme, yoğun bir işte çalışma ve grip gibi fark edilmeden oluşan çeşitli hastalıkların sonucunda da ortaya çıkabilir. Bunların sonucunda oligohidramnios olan bir hastada halsizlik, iştahsızlık ve tansiyon düşmesi gibi bulgular meydana gelebilir. Bu durumda anne adayının derhal doktoruna başvurması gerekir. Aksi halde bebekte ve annede ciddi hasarlar meydana gelebilir. Böyle bulgularla gelen hastaların ise acilen hastaneye yatırılması, serin bir ortama alınması ve hastaya su takviyesi yapılması gerekir.

Parazitler ve besin zehirlenmesi

Yaz döneminde anne adaylarında sıkça görülen bir diğer hastalık ise parazit enfeksiyonlardır. Kene gibi parazitler yaz aylarında daha çok canlanırlar ve doğada sıklıkla görülmeye başlarlar. Bunun dışında açıkta satılan yiyecek ve içecek tüketimi hastalarda parazit enfeksiyonlarının oluşmasını tetikler. Parazit enfeksiyonları anne adaylarında daha ağır geçen bir enfeksiyon tipidir. Bunun yanı sıra bağırsaklarda meydana gelen besin zehirlenmeleri de yaz döneminde anne adaylarının sıkça karşılaştığı bir sorundur. Bunun en büyük nedeniyse yiyeceklerin yazın sıcakta açıkta bırakılmasıdır. Açıkta bırakılan yiyecekler sıcakla beraber çok çabuk bozulur ve toksinler ortaya çıkar. Bu durum bağırsak ve bakteri enfeksiyonlarına neden olur. Bu türden enfeksiyonlar, vücutta ve dolayısıyla bebeklerde sıvı kaybına, yani oligohidramnios'a neden olur. Bu durum da erken doğum, bebekte gelişme geriliği ve bebeğin anne karnında ölümüne neden olabilir. Yiyeceklerin yaz aylarında sıcakta bırakılması veya bozuk yiyecek tüketimi hamilelikte rota virüsünün oluşmasına da neden olabilir. Rota virüsü, bağırsaklarda oluşan ve ağır ishale yol açan bir tür enfeksiyondur. Bu nedenle yaz hamilelerinin açık yiyecek alanlarını kullanmaması ve yiyecekleri (özellikle sebze ve meyveleri) yeterince bol suyla yıkaması çok önemlidir.

Mantara karşı kuru kalın!

Mantar enfeksiyonları, kilo alımına bağlı enfeksiyon türleridir. Anne adaylarında hamilelik sürecinde zorunlu olarak bir kilo alımı gerçekleşir. Bu kilolar ise özellikle eklem yerlerinde, bacak arasında, koltuk altında, göğüs altı ve göğüs arasında mantar enfeksiyonunun gerçekleşmesine yol açar. Bu durumun oluşmasında yaz aylarında meydana gelen aşırı terlemenin de rolü büyüktür. Terleme, mantar hastalığının üremesini ve yayılmasını kolaylaştıran bir etkendir. Bu gibi durumlarda; yani özellikle anne adaylarında kıvrımların fazla olması nedeniyle, mantar enfeksiyonu daha çabuk oluşur ve terlemeyle yayılır. Ayrıca hasta eğer havuz kullandığı zaman sık mayo değiştirmiyorsa mantar daha da yaygınlaşır. Eğer hamile bir kadın dışarıda sık terliyor veya nemli bir ortamda kalıyorsa mantar özellikle çabuk bir şekilde oluşabilir. Anne adayları özellikle havuz kullanımına dikkat etmeli hatta mümkünse havuz yerine denizi tercih etmelidir. Çünkü deniz, bazı havuzlara göre daha temiz sayılabilir. Eğer hamileler havuz kullanacaklarsa; sıklıkla mayolarını değiştirmeli ve o havuzun temiz olduğuna, gerekli kimyasalların yeterli derecede kullanılıp kullanılmadığına dikkat etmelidirler. Ayrıca hamilelerde vajinal bölgenin direnci düştüğü için vajinal mantarlar daha sık görülür ki bu durum da erken doğum tehdidine yol açar. Böyle bir durumla karşılaşan kadınlarda cinsel ilişki yasaklanır ve mantar tedavisi uygulanır. Oral mantar tedavileri tercih edilmez, bunun yerine vajinal fitiller ve dış bölgeye sürülecek kremler önerilir.

Böcek ısırmalarında doktora gidin!
Akrep, örümcek, sivrisinek ve arı gibi böcek ısırmalarının reaksiyonları anne adaylarında normal insanlara göre daha fazla olur. Bu nedenle böyle bir durumla karşılaşan anne adayları hemen doktora başvurarak gereken önlemleri almalı ve gerekli tedavileri yaptırmalıdırlar.

Cilt sorunları…

Yaz aylarında özellikle anne adaylarında cilt lezyonlarının görülme oranı daha fazladır. Bunun nedeni; melanin dediğimiz ciltte kararmayı sağlayan pigmentin hamilelerde yazın daha fazla reaksiyona girmesi ve güneşe daha fazla maruz kalmasıdır. Bu nedenle özellikle anne adaylarında meme başı daha da koyulaşır ve hamilelik çizgisi dediğimiz linea nigra daha da belirginleşir.

Ödeme karşı bol su, az tuz!

Hamilelik döneminde çok sık karşılaşılan bacaklardaki ödem sorunu, böbreğin az çalışmasından kaynaklanabilir. Böbreğin az çalışması ise yeteri kadar su alımının olmaması veya su kaybının fazla olması nedeniyle gerçekleşir. Eğer hastalarda yüksek tansiyon da varsa hamilelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi dediğimiz duruma yol açar ki bu da hem bebeğin hem de anne adayının hayatını tehlikeye sokar. Su alımının kontrol edilmesiyle ve böbreklerin normal çalışmasıyla, ödemin doktor kontrolünde mümkün olduğu kadar azaltılması bu sorunun büyümesini engelleyecektir. Bu soruna maruz kalmamak adına yeteri derecede yani günde 2-3 litre sıvı alımının gerçekleşmesi gerekir.

Mide yanmaları olabilir…

Hamilelikte mide yanmaları, özellikle 20. haftada daha sık karşılaşılan bir durumdur. Yaz hamileliklerinde de sıkça görülür. Yaz yemeklerinin daha baharatlı olması, yenen çeşitli meyve ve sebzelerin asitli olması mide yanmalarına neden olabilir. Bu durumlarda hastaların doktor gözetiminde antiasit almaları gerekir. Antiasitle geçmeyen durumlarda gerekirse endoskopi yaparak herhangi bir ülseratif durumun olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir ve buna göre tedavi yapılır. Hastanın daha önceden herhangi bir gastrit ve mide problemi varsa yiyeceklerini ona göre seçmeleri ve asitli yiyeceklerden uzak durmaları gerekir.

Hazırlayan: Işıl Evrim AKGÜN