90'ların
sonlarından itibaren parfüm endüstrisi daha büyük satışlar yapmak için doğrudan yıldızları kullanmaya başladı. Yıldızlar sadece marka yüzü olarak kullanılmadı. Kendi isimleriyle, kendi tercihlerine göre parfümler çıkarmaya başladılar. Durum öyle bir hale geldi ki popüler olan herkesin kendi ismini taşıyan bir parfümü olması doğal kabul edilmeye başlandı. Yıldızlar da bu sayede hiç yorolmadan popülaritelerini nakte çevirmenin mutluluğunu yaşadı. Rihanna'nın, Jennifer Lopez'in, Beyonce'nin ismini taşıyan parfümler dünyanın dört bir yanında milyonlarca satıldı. Ancak her trend gibi bu trendin de sonu geldi. Ne yazık ki bu furyayla satışa çıkan parfümlerin hepsinin çok kaliteli olmayışı, bazılarının kokularının modaevlerinin parfümlerine birebir benzemesi de bunda etkili oldu.
ÜNLÜ BURUNLARIN İMZASI
İngiltere'de yapılan ve geçtiğimiz günlerde açıklanan bir rapora göre geçtiğimiz yıl ünlü isim panfümlerinin satışı yüzde 10'luk bir küçülme yaşadı. Geçen yıla kadar yıllardır büyüme yaşayan bu endüstrinin ilk kez küçülmesi bu pazarın artık doygunluk noktasına uluştığının ve bundan sonra küçüleceğinin bir işareti... Peki bunun yerine piyasada nasıl bir gelişme yaşandı? Tabii ki yükselişe geçen modaevlerinin parfümlerinin satışları arttı. Organik üretim yapan ve parfümden daha hafif ve kolay kullanılan vücut spreylerinin satışı arttı. Ancak pazar payını en çok büyütenler niş parfümörler oldu. İnsanlar imzaları haline gelecek ve ünlü burunlarının imzasını taşıyan parfümleri kullanmaya başladı. Daha kaliteli materyalin kullanıldığı ve daha uzun süre kullanılan bu tarz parfümleri kullanmak yeni trend oldu.