Rus dili ve edebiyatı bölümünden mezun olmasına rağmen evlendikten sonra yerleştiği İzmir'de iş alanı bulamayan Gülay Atıcı Ertan, 2000 yılında hobi olarak değerli taş toplamaya başladı. Büyük bölümü yurt dışından getirilen taşları incelerken taşlara şekil vermenin daha heyecan verici bir uğraş olacağına inanan Ertan, ABD'den getirttiği kesim cihazıyla evinde değerli taşlara şekil vermeye başladı. Ertan, kısa sürede bu işte ustalaşarak tarihi Kemeraltı Çarşısı'ndaki Kızlarağası Hanı'nda atölye açtı. "Amacım satış yapmak değil, ustalığımı geliştirmekti" diyen Ertan, yurt dışından getirdiği taşları "meetpoint faseting" adı verilen ve Türkiye'de bilinmeyen bir teknikle kesmeye başladığını söyledi. Taş kesiminin doğal taşların kırılgan olması ve hata riskinin çok yüksek olması nedeniyle sabır isteyen bir sanat olduğunu ifade eden Ertan, en küçük taşın dahi en az 4 saatlik bir çaba sonucu kesilebildiğini, taş büyüdükçe bu sürenin ayları bulabildiğini kaydetti. Ertan, şöyle konuştu; "Ben bu işe ticaret amaçlı değil hobi olarak başladım. Bu nedenle yaptığım işin Türkiye'de alıcısının olup olmaması ikinci derecede önemliydi. Türkiye'de doğal taş kesimine çok ilgi olmasa da dünya genelinde bu sanata ilgi çok yüksek. Kendimi görebilmek amacıyla 2008 yılında ABD Taş Kesimciler Derneği'nin düzenlediği yarışmaya katıldım. Bu ilk yarışmada 'pre-master' kategorisinde birinci oldum. Bu derece sonrası dünya genelinden bana gösterilen ilgi de yükseliş oldu. Şu anda ağırlıklı olarak yurt dışından gönderilen değerli taşların kesimini yapıyorum. Bu kapsamda bir süredir kestiğim taşlarla takı ürünlerini buluşturup mücevher ürünleri de tasarlamaya başladım. Hedefim adımla bir koleksiyon oluşturmak. Aynı zamanda Türkiye'nin ilk işlenmiş değerli taşlarla yapılmış mücevher koleksiyonunu oluşturacak." İzmirli sanatçı Gülay Atıcı Ertan, Ege Bölgesi Sanayi Odası Sergi Salonu'nda yarın açılacak olan sergisinde 30 parça eserin taş hali, kesilmiş hali ve mücevher haliyle sergileyeceğini belirtti.