İzmir'in
en önemli kültürel miraslarından biri olan kortejo evleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 15'inci yüzyılda İspanya'dan göçe zorlanan Yahudiler'in yaşam mücadelesi verdiği kortejolar günümüzde, düşük ücretle çalışan bekar ve kimsesizleri ağırlıyor. 8 bin 500 yıllık tarihi boyunca aynı anda çok farklı medeniyet ve dinlerden insanların bir arada yaşamayı başarabildiği İzmir'de bu çok kültürlülüğü yansıtan en önemli mimari kanıtlardan olan kortejo evleri, ilgisizlik nedeniyle yok olma noktasına geldi. 17. yüzyılla birlikte kent nüfusu hızla artan ancak büyük yangınlarla sarsılan İzmir'de, hem ucuz konut sorununu çözmek hem de hayatın zorluklarına karşı birlikte göğüs gerebilmek amacıyla yapılan kortejoların sayısının 1900'lü yıllarda 50'yi geçtiği tahmin ediliyor. İzmir tarihi üzerine araştırmalarıyla tanınan Yazar Orhan Beşikçi, "avlu" anlamına gelen kortejoların İzmir'e has bir yapı tarzı olduğuna dikkat çekiyor. Kentin tarihi yapılarla çevrili en önemli caddelerinden olan Anafartalar'da ayakta kalabilen birkaç kortejodan biri olan Manisa-Akhisar Oteli'nde açıklamalarda bulunan Beşikçi, kortejoların tek göz odalarla çevrili, tek kapıyla girilen ortak bir avludan oluştuğunu, burada kalan insanların tuvalet, banyo, mutfak, fırın, çamaşır ve ibadet gibi ihtiyaçlarını da ortak alanlardan karşıladığını ifade etti.