Bu muazzam organa özel olarak geçtiğimiz haftayı "Kalp Sağlığı Haftası" olarak geçirdik. Bu hafta etkinliklerinde, kalbin bir organ olarak çok özel yapısı üzerine dikkat çekmenin dışında,
sürdürülebilir kalp sağlığı önerileri üzerinde de toplumu bilinçlendirmek ön plandadır. Kalp, büyüklük olarak her insan için yumruk boyutunda düşünülebilir. Dolaşım sisteminin merkezi olarak taşıma, vücut ısısının kontrolü, mikroorganizmalara karşı lenfatik sistemle beraber savunma görevlerini durmaksızın gerçekleştirirken, kendisine özel arter, ven ve sinirlerini kullanır. Son yıllarda göreceli olarak refahın artması, sosyal koşulların düzelmesi ile beraber gelişen tıp teknolojisi ve etkili sağlık hizmetleri sonucu
insan ömrünün uzaması, toplum demografisindeki giderek artan yaşlı nüfus parelelinde, kalp hastalıkları sayısında da
dramatik yükselmeler görülmektedir. Bu hastalıkları hipertansiyon, damar sertliği sonucu görülen koroner damar kökenli kalp krizi ve felçler, kalp yetmezlikleri ile kalp dokusuna özel iletim defectleri şeklinde bir kalemde saymak mümkün.
5 KİŞİDEN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR
Hipertansiyon, neredeyse her 5 kişiden birinde görülen bir hastalık, yaş 55'leri geçtiğinde ise her iki kişiden birisinde görülmekte. Hipertansiyon,
beyin kanamasından böbrek yetmezliğine, inmeden körlüğe kadar bir çok hastalık için zemin hazırladığından çok önemli bir hastalık grubudur.
Tedavisinin yapılmaması yaşamsal sonuçlara yol açabilmektedir. Damar sertliğinde, damar duvarlarında bozulma ve yapısal değişiklikler söz konusudur.
Kolesterol ve bazı hücrelerin birikimi, damarı daraltmakta ve zamanla tıkanıklığa neden olmakta, kriz ve felç ile sonuçlanan klinik gidişe yol açmaktadır.
Sigara içimi ve diyabet gibi kronik hastalıklar, damar sertliğinde hazırlayıcı ya da tetikleyici nedenler olarak karşımıza çıkar.
BİRİNCİ ÖLÜM NEDENİ
Kongenital kalp hastalıkları, kalp kapağı hastalıkları ve kalp ritmini bozan hastalıklar diğer grup sağlık sorunları olarak karşımıza çıkar. Diğer organ hastalıkları ile kansızlık gibi tüm organizmayı etkileyen sağlık sorunları da kalbi etkilemekte, bazı belirtilere yol açabilmektedir. Günümüz toplumlarında, en sık ölüm nedenlerinin başında kalp ve damar hastalıkları gelmektedir ve bu konuda
toplum bilincinin artırılması, sağlıklı bir toplum için kilit öneme sahip olarak görülmektedir. TÜİK verilerinde de belirtildiği gibi, ülkemizdeki her 10 ölümden 4'ünün kalp ve damar sistemi hastalıkları kaynaklı olduğu gözönüne alındığında, yılda 31 milyon kez atan kalbimize,
Akdeniz tarzı diyet tercih ederek, sigara içmeyerek, egzersiz yaparak ve ideal kilomuzu koruyarak yardımcı olabiliriz.