Karşıyaka zor günlerden geçiyor. Kasa boşaldı, borçlar dağ gibi, transfer yasağı da işin cabası.
Başkan Mutlu Altuğ, sponsor arayışlarından eli boş dönüyor. Tüm takımlar neredeyse transferi noktalayıp yeni sezon hazırlıklarına soyunurken Karşıyaka ne yazık ki yerinde sayıyor.
Takımı uçuracak projelere ihtiyaç var ama önce ayağa kalkması lazım. Bu konuda
Tayfun Yelkenbiçer'in sözünü
ettiği projeyi çok
önemsediğimi belirtmeliyim.
Tayfun Yelkenbiçer, sonradan olma değil,
anadan doğma Karşıyaka'lıdır. Yöneticilik dönemlerindeki çalışmalarına yakından tanık olmuşluğum vardır. En iddialı dönemde, içerideki futbolculara borçları varken dolduruşa gelmemiş ve ara transferi boş geçmesine rağmen Play-Off oynamıştır. Bu bir yöneticilk başarısıdır.
Yönetimde olmadığı dönemlerde bile takımı sahiplenmiş ender Karşıyakalılardan birisidir. Nitekim şimdi yine bir meşale yakarak Karşıyaka dostlarını yanına çağırmaktadır. Bu, son çağrıdır. "
Karşıyakalıyım" diyen herkes bu çağrıya kulak vermeli
ve Tayfun Yelkenbiçer'in yaktığı meşale
elden ele dolaşmalıdır. Daha açığı, Karşıyakalılar
adına
"pamuk eller cebe" dönemidir. Zira yarın çok geç olacak, ve
asırlık çınarın geri dönülmez yolculuğu başlayacaktır. Yolun sonu uçurumdur. Bu nedenle,Tayfun Yelkenbiçer'in açtığı pankart ya da haykırış, köprüden önceki son çıkıştır. Anlayan anlamıştır.