İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından Genç İzmir Eğitim Kültür Sanat Gençlik Derneği ile ilgili hazırlanan iddianame 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tutuklu sanıklar Esra Durak, Ganimet İnan, Melek Bilaloğlu, Rukiye Kocaağa ve Safiye Gündüz'ün örgüt yöneticiliğinden 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezaları istendi. FETÖ'nün milyonlarca lira himmeti aklamak ve örgüte yeni eleman kazandırmak için kurduğu derneğin başına maddi durumu iyi olmayan işsiz ve engelli çocuğu bulunan bir anneyi getirdiği ortaya çıktı. Firari dernek muhasebecisi Kadir Zırhlı'nın "Engelli çocuğun var. Çalışacak yere ihtiyacın var. Sana maaş vermeyiz, sigortanı yaptırırız" diyerek Melek T. isimli kadını kağıt üzerinde başkan yaptıkları belirlendi. Etkin pişmanlıktan yararlanan Melek T, örgütün kendisini nasıl kullandığını Savcı Ayhan Yılmaz'a verdiği ifadede ayrıntılarıyla anlattı. Adli kontrol şartıyla serbest kalan Melek T, "Karşıyaka'daki Genç İzmir Eğitim Kültür Derneği'nde sigortalı olarak çalıştım. Ama bu çalışmam karşılığında maaş almadım. Beni kağıt üzerinde kurucu başkan ilan ettiler. Kadir Zırhlı el yazımla bir kağıt imzalattı. Karar defterine yazı yazdırdı, altına imzalattırdı. 'Karşıyaka Eyaleti' olarak vasıflandırdıkları bölgede cemaat mensuplarından topladıkları himmet paralarının toplandığı ve gerekli işlemlerin yapıldığı yerdi. Bu paralar da Kadir Zırhlı'ya ulaştırılırdı. Kadir Zırhlı da bana ayda bir kira ve fatura ödemelerim için para verirdi, ben de bu parayla bu derneğe ait ödemeyi yapardım" diye konuştu.
GETİR GÖTÜR İŞLERİ
Engelli oğlumdan dolayı aldığım kentkart ile ulaşımını sağladığını anlatan Melek T, "Bana yol parası bile vermezlerdi. Küçük yaştaki engelli çocuğumu kimseye bırakamadığım için bu işlere koştururken yanımda onu da götürürdüm. Benim dernekte pek bir işim olmazdı. Beni zaten karıştırmazlardı, getir götür işlerinde kullanırlardı. Sık sık azarlarlardı" dedi. Kadir Zırhlı'nın kendisine 'telefonda ulaşamazsın, virüs gibi güvenli bir mesaj programı var, bunun adı Bylock. Bu da benim Bylock adresim. Bana ulaşmak istediğin zaman telefonla arama. Bu program ile bana yaz ve ulaş' dedi. Benim telefonum çok eski olduğu için Melek ve Merve'ye durumu anlattım. Onlar da bana içinde Bylock programı yüklü olan bir telefon verdiler. Sim kartımı taktılar ve ilk yazışmayı onlar yaptı, Kadir Zırhlı'ya yazarak programı aktif hale getirdiler. Bylock listesinde Kadir Zırhlı'nın kod adı Orhan35'ti. Benim Bylock listemde Merve ve Hatice Demir vardı. Bunlar dışında kimse ile görüşmedim" dedi. Melek T. itiraflarına şöyle devam etti: "Ben tamamen özürlü oğlumun sigortalı olarak tedavisinin devam ettirilebilmesi için bu iş yerinde çalışmayı kabul ettim. Benim hayatımın hiçbir döneminde bu örgüt ile irtibatım olmadı. Hiçbir sohbetine ve toplantısına katılmadım. Sadece bana verilen parayla derneğin faturalarını öderdim."
