Gediz Üniversitesi'nde FETÖ ile mücadele ederken, güç ve destek verenlerden biri de
Dr. Abdullah Manaz'dı.
FETÖ'cüler onun üniversitenin kapısından girmesine bile tahammül edemiyordu.
Çünkü Manaz, ilahiyat doktoru,
terör ve Ortadoğu uzmanıydı; FETÖ hainlerinin
gerçek yüzünü,
sahte dindarlığını
en iyi bilenlerdendi
ve bildiklerini cesurca
yazıyordu.
Neyse bu ayrı bir yazı konusu, asıl anlatmak istediğim, Dr. Manaz'ın İslamiyet'in terörle anılması, Türk ve İslam dünyasının birbirine düşürülmesi için oynanan kanlı oyunlara ışık tuttuğu 2 ciltlik araştırma ve inceleme eseri
Siyasal İslamcılık'taki çarpıcı bölümlerden biri olan
Bülent Ecevit'in Almanya'ya ilişkin sözleri...
Ecevit, 28 Ocak 2001'de Türkiye'ye yönelik terör eylemlerinin Almanya'dan idare edildiğini söylüyor. 1 Kasım 2001'de de
"Almanya'ya uyarılarımız devam ediyor, teröre destek vermeyi artık bırakmalılar" diye bir tarihi açıklamada daha bulunuyor.
Dönemin Başbakanı Ecevit'in satır aralarında kaybolup giden sözleri, 16 yıl sonra günümüzde daha anlamlı ve uyarıcı!
Hafızamızı yoklarsak... 1980 öncesi ve sonrası sol örgütlere kucak açanın da, bölücü
PKK'lılara, DHKP-C'liler ile din istirmacısı radikal gruplara üs olanın da Almanya olduğunu görürüz.
Uğur Mumcu'nun Almanya-PKK ilişkisini deşifre ettikten sonra bombalandığı,
Necip Hablemitoğlu ve
Gaffar Okkan suikastlarının arkasında da Almanya parmağı bulunduğu hep güçlü iddialar olarak yer aldı. Bazı çevrelerin komplo teorisi diye geçiştirdiği o şüpheler,
15 Temmuz ile kuvvetli delillere dönüştü.
Türkiye'yi işgal planı olan FETÖ kalkışmasından sonra sözde müttefik Almanya'nın belki de suçüstü yakalanma psikolojisiyle takındığı tutum, gerçek yüzünü önümüze serdi. Türkiye düşmanı kim varsa sahiplenen Almanya, devletimizi içeriden çökertmeye programlanmış FETÖ militanlarını kucakladı bu defa.
Merhum Ecevit'in 16 yıl önceki tespiti de 15 Temmuz ile tekrar tescillenmiş oldu.
Zaten Almanya, Türkiye düşmanlığını artık gizlemeyip kartları açıkça oynuyor,
teröristlere alenen ve pervasızca destek veriyor.
Son 1 yılda maskesi tamamen düşen Almanya bunları yaparken; Ecevit'in 1970'li senelerde genel başkan koltuğunda oturduğu
CHP, Türkiye'yi Alman basınına şikayet ediyor. Oysa o Almanya'nın siyasileri, muhalefette olsalar bile güvenlikleri söz konusu olduğunda milli çıkarları doğrultusunda hareket ediyor.
Muhalif olmak...
Muhalif olduğunuz yönetim iktidardan gitsin de ne olursa olsun demek ve bu uğurda gerekirse devletin zafiyete uğramasını bile göze almak değildir!
Muhalif olmak...
Muhalefet hırsıyla milli meseleleri siyasi beklentilere ve hesaplara feda etmek hiç değildir!