Türkiye gübre sektöründe hammadde ve aramalı konusunda dış dünyaya bağımlı. Türkiye'nin toplam gübre üretiminin üçte birini gerçekleştiren Toros Tarım ise üretimde kullanılan sülfürik asiti Türkiye'de üretmek için 232 milyon dolarlık bir yatırım için düğmeye bastı. Bu yatırımla şirket yurtdışından aldığı sülfürik asidin tamamını Türkiye'de üretecek ve yılda 50 milyon dolar civarında bir tasarruf sağlayacak. Rakam küçük görülebilir ancak üretilecek sülfürik asitin yarısı bölge ülkelere ihracatta kullanılacak. Anlayacağınız bir taşla iki kuş vuracak. Tekfen Holding'in amiral gemisi inşaat olarak görülse de aslında karın yaklaşık yarısını tek başına Toros Tarım yapıyor. Şirket şu sıralar ithal bir girdiyi Türkiye'de üretmek için hazırlıklar yapıyor. Toros Tarım CEO'su Esin Mete, 232 milyon dolarlık yatırımın yüzde 40'ının öz kaynaklardan karşılanacağını belirtti ve yatırımla ilgili şu detayları bizimle paylaştı: "Gübre için gerekli iki hammadde; sülfürik asit ve fosfat kayası ithal ediliyor. Bu hammaddeler kullanılarak üretilen fosforik asit ise kısmen ithal ediliyor. Samsun'da yapılacak 232 milyon dolarlık yatırımla yepyeni bir sülfürik asit tesisi kurularak hammadde Türkiye'de üretilecek. Aynı zamanda kısmen ithal edilen fosforik asidin de tamamı Samsun'da üretilecek." Halihazırda kullandıkları sülfürik asit yılda 350 bin ton iken yatırımla bu miktar 725 bin tona çıkacak. Çıkan fazla ise Doğu Avrupa,, Balkarlar ve Orta Asya'ya ihraç edilecek. Bir başka deyişle hem ithalat kesilecek hem de ihracat yapılacak. Mete bugün için 20 bin ton olan ihracatın 100-150 bin tona çıkacağını ekliyor. Mete'nin anlattıklarına göre yatırım ithalattan yılda 50 milyon dolarlık tasarruf sağlayacak. Yatırımın geri dönüşü ise 5 yıl olduğunu belirtiyor Mete. Aklıma elektronik perakendecilerin yatırımların 7 yılda başa başa getirmek için çabaladıklarını söyledikleri geliyor. Sanayi konusunda Türkiye'nin halen önemli avantajlar barındırdığını söylemek gerekiyor. Mete'ye son açıklanan teşvik paketinden yararlanıp yararlanmayacaklarını sorduğumuzda ise "Kesinlikle yararlanacağız" dedi. Peki ithal girdi oranı yüzde 70 olan gübre sanayi için ithalatı engelleyecek bu yatırım stratejik yatırım kapsamına sokulup sokulmaz mı? Mete, "Detaylar belli olmadığı için henüz bilmiyoruz" diyerek yanıtladı. Malumunuz eğer yatırım "stratejik" kabul edilirse KDV, Gümrük Vergisi istisnaları yanında, vergi indirimi, sigorta prim, faiz desteği ve KDV iadesi gibi yatırımın geri dönüşünü çok erkene indirecek fırsatlar elde ediliyor.
Kar marjı 11'den 6'ya iniyor
Toros Tarım, 2011'i 1.2 milyar lira ciro ile tamamlamış. Şirketin bu yılki ciro hedefi 1.5 milyar lira... Hızlı artışta 2 neden; TL'nin değer yitirmesi ve yurtdışında fiyatlarının artması... Geçen yılı 137 milyon lira karla tamamlayan şirketin bu yılki beklentisi biraz düşük: 84-85 milyon TL. Bu da net kar marjının yüzde 11'lerden 6'lara inmesine neden olacak. Ancak Mete, karın biraz daha yükselebileceğini söylüyor. Mete sektörde inanılmaz ve yıkıcı bir rekabet olduğunu da sözlerine ekliyor.
Organik tarıma inanmıyorum
Mete aynı zamanda bilinçli olmaya çalışan bir tüketici olduğunu belirtiyor. "Organik tarıma inanan biri değilim" diyen Mete, her şeyi mevsiminde yediğini söylüyor. O da herkes gibi geçmişte yediği domates, salatalık ya da meyvelerin tadını kokusunu özlüyor ancak dünya nüfusunun hızla arttığı bir çağda üretimin de hızla artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Gübresiz dünyayı beslemenin mümkün olmadığını ifade eden Mete, Türkiye'de gübre kullanımının çiftçinin alım gücü zayıf olduğu için dönüm başına 80-85 kilolarda kaldığını rakamın Avrupa'daki gibi 150-200 kilolara çıkması gerektiğini kaydediyor.
