Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) büyük bir özeleştiri geldi. Fon neoliberal politikaları dış yayınlarında çıkan bir makalede eleştirdi ve büyüme yerine eşitsizlik ortaya çıkardığı vurgusunu yaptı. Neoliberal politikaları dünyanın her yerinde uygulayan ve devleti minimize etme yönünde adımlar atan IMF, Finance & Development adlı yayınında tam tersi görüşleri savundu. Neoliberalizm aşırı mı övüldü? (Neoliberalism Oversold?) adı altında yayınlanan makalede dünya ekonomilerinin şu anda hissedilen tüm aksaklıkları için 1970 ve 1980'lerde dünyaya yayılan politikalar sebep olarak gösteriliyor. Neoliberalizmin büyümeyi desteklemediği, gelir dağılımını bozarak eşitsizliklere yol açtığı ve aynı zamanda bu eşitsizlikler nedeniyle ülkelerin büyüyemediği de vurgulanıyor. Eşitsizliğin yarattığı maliyetin sermaye ve büyüme üzerindeki olumlu etkileri götürdüğü belirtiliyor. Devletin küçülmesi ve minimize edilmesi de sorgulanıyor.
SICAK PARA KRİZ GETİRİR
Eski IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer kısa vadeli sermaye akışları hakkında krizlere yol açtığı ve engellenmesi gerektiği görüşüne de yer verilen makalede, özelleştirme, kamu açıkları ve kamu borcu hakkında da görüşlere yer verildi.
DEVLETİN ELİ GÜÇLENMELİ
IMF'ye göre kamunun oyundan çıktığı bir düzen yerine daha esnek bir mali yapı oluşması gerekiyor. Kemer sıkma önlemleri yerine daha geniş bir parasal alana ihtiyaç var. Doğrudan yabancı yatırımların büyümeyi besleyebileceği belirtilirken buna karşılık, kredilerin, portföy yatırımlarının, sıcak para akımlarının büyüme süreci üzerindeki net etkilerini olumsuz olarak değerlendirildi.
IMF, bundan 70 yıl önce İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik yeni krizleri önleyecek ekonomik işbirliği için kuruldu. ABD'nin Bretton Woods kasabasında buluşan 45 ülke temsilcisi, İngiliz ve ABD'li ekonomistler John Maynard Keynes ve Harry White'ın görüşlerini tartıştı. White'ın görüşü kabul edilse de IMF dünyada 1970'lere kadar Keynesyen bir ekonomik modeli önerdi.
1960'lı yıllar ve özellikle 1970'li yılların başlarından itibaren klasik liberalizmin temel ilkelerini savunan liberal düşünce okulları seslerini duyurmaya başladı. 1968-1973 arasında Bretton Woods dönemini bitiren IMF, tüm dünyaya neoliberal politikaları dikte etti.
1973'teki petrol krizi ile birlikte kamu finansman modelleri üzerine yoğunlaştı. Küresel para akışındaki artış ve ardından gelen 2008 krizi IMF politikalarını sorgulatır hale getirdi. Dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliği IMF'ye bu kez neoliberalizmi sorgulatıyor.