Temmuz 2013'te leasing, faktoring ve finansman şirketlerini çatısı altına alarak kurulan
Finansal Kurumlar Birliği'nde, geçen ay gerçekleştirilen 4'üncü genel kurulun ardından yeni yönetim iş başına geçti. Görevde bulunduğu 3 yıllık dönemde önemli kanun ve mevzuat değişikliklerine imza atan
Osman Zeki Özger, başkanlık bayrağını Turkcell Finansman Genel Müdürü
Mehmet Cantekin'e devretti. Temsil ettiği leasing, faktoring ve finansman şirketleri için mevzuat değişikliği talepleriyle
aracılık maliyetlerini düşürmeye ve rekabet koşullarını iyileştirmeye çalışan FKB, yeni dönemde de çalışmalarını aynı kararlılıkla sürdürecek. Tedarik zinciri finansmanının altyapısını oluşturma yolunda atılan adımlarla KOBİ'lerin uygun maliyetli finansmana erişimi için düğmeye basılırken, leasing sektöründeki bir uygulamanın da önümüzdeki günlerde tartışılması gerekiyor. Bilindiği üzere, son yıllarda yabancılar Türk gayrimenkul piyasasına fazlasıyla ilgili.
2644 Sayılı Tapu Kanunu'nun 36'ncı maddesi gereği sermayesinin yüzde 50'sinden fazlasının yabancı sermayeli olması veya şirket yönetiminin çoğunluğunu atayabilme veya görevden alma hakkının yabancı sermayeli ortağa ait olduğu Türkiye'de kurulu şirketlerin taşınmaz edinmeleri de valiliklerin veya Genelkurmay'ın vereceği izne tabi. Tam da bu nokta leasing şirketleri için kritik önem taşıyor. Zira leasing ile edinilen taşınmazların
nihai sahibinin kiracı şirket olması, leasing şirketinin sadece sözleşme süresi boyunca sınırlı süre için ve işin özünde, verdiği krediye teminat oluşturmak amacıyla taşınmazın maliki olması durumu göz önüne alındığında konusu taşınmaz olan ve kiracısı yabancı şirket olan leasing işlemlerinde Tapu Kanunu gereği yapılan uygulama 36'ncı maddenin
amacına uygun değil. Bir yabancı sermayeli şirket, Türkiye'de edinmek istediği ancak yabancı sermayeli olduğu için edinemeyeceği bir taşınmazı yerli sermayeli bir leasing şirketinden uzun vadeli olarak kiralayabilir. Buna karşılık yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket, Türkiye'de faaliyet gösteren ve sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası yabancı sermayeli olan bir leasing şirketinden bir taşınmaz için leasing işlemi yapmak istemesi durumunda leasing şirketi
yabancı sermayeli olduğu için
valilikten veya Genelkurmay'dan taşınmazın askeri bölgede veya özel güvenlik bölgesinde olmadığına ilişkin izin almak zorunda. Bu durum
rekabet eşitliğini bozuyor. Sıkıntının giderilmesi için Tapu Kanunu'nun taşınmaz malikinde aradığı özelliklerin geçici malik konumunda olan leasing şirketinde değil,
nihai malik olan kiracıda aranmasına yönelik kanun değişikliği yapılabilir. Benzer yasal düzenleme uçak ve gemiler için 6361 sayılı Kanun'da yapıldı. Leasing sektöründe de benzer bir düzenleme yapılarak
rekabet koşulları iyileştirilebilir.