İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı alması gözleri ticari ilişkilere çevirdi. Türkiye geçen yıl toplam ihracatının 61.9 milyar dolarını AB'ye yaparken İngiltere 9.2 milyar dolarla Almanya'nın ardından ikinci büyük pazar oldu. Bu nedenle ülkede yaşanacak bir kan kaybının özellikle ihracatçı şirketleri sıkıntıya sokacağı tahminleri yapılıyor. Bu süreçte İngiltere'nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması imzalayıp imzalamayacağı ve gümrük vergilerinde değişikliğe yönelik belirsizlik ihracatçı şirketlerin yakın takibinde olacak.
OLUMSUZ BİR TABLO YOK
Türkiye, İngiltere ile şu anda Gümrük Birliği Anlaşması gereği gümrük vergisiz ticaret yapıyor. Sanayiciler bu anlaşmanın tehlikeye girmesi ihtimalinin iki ülke açısından da sıkıntı yaratacağı görüşünde. Diğer yandan sterlinin dolar karşısındaki değer kaybının sürmesi de sanayicinin gelirinin azalması anlamına geliyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Brexit'in ihracata kısa vadede sınırlı etki yapacağı görüşünde. Otomotiv İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu ise İngiltere'de yaşananların diğer ülkelere sıçramasından endişelendiklerini söylüyor. AB ile İngiltere arasındaki ticari statünün değişmesi halinde Türkiye'nin de yeni bir anlaşma sürecine gireceğini ifade eden Sabuncu, "İngiltere'nin otomotiv ihracatımızdaki payı yüzde 10. Önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki ticarette gümrük vergileri ortaya çıkarsa bu pay azalır" diyor. Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği Genel Sekreteri Sabri Erdil ise, özellikle küçük ev aletlerinde İngiltere'nin en büyük pazarları olduğunu Gümrük Birliği ile ilgili de bir sıkıntı yaşanmasını beklemediklerini söyledi. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin ise, yeni dönemle birlikte ihracatlarının yüzde 20 artacağını belirtiyor.
TURİZMCİLER VİZE KARARINA KİLİTLENDİ
İngiltere'nin
AB'ye veda kararı 2015'te 2.5 milyon İngiliz turisti ağırlayan turizm sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Sektör temsilcileri, orta ve uzun dönemde ülke ekonomisinde bir resesyon oluşması durumunda İngiliz turist sayısında da düşüş olacağı görüşünde. Turizmciler, AB İngiltere'ye vize uyguması durumunda İngiliz turistin rotasının Türkiye'ye kayacağını belirtti. İngiltere'den 65 milyon seyahatin gerçekleştiğini söyleyen TÜROB Başkanı Timur Bayındır, "Bunun 45 milyonu AB ülkelerine gidiyor. Çünkü ucuz taşımacılık AB fonuyla sübvanse ediliyor. AB bunu kaldırırsa durum Türkiye leyhine gelişir" dedi. TÜROFED Başkanı Osman Ayık ise İngiltere'nin AB'den çıkışının Türkiye'yi direkt etkilemeyeceğini vurguladı. TÜRSAB Başanı Başaran Ulusoy, çıkış kararının Türkiye turizmini negatif etkilemeyeceğini belirterek, "Vize kararıyla artış dahi olabilir" dedi. Pronto Tour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran da İngiltere ekonomisinde daralma olması durumunda İngiliz turistin mesafe yakınlığından dolayı İspanya'yı tercih edeceğini kaydetti.
İNGİLİZLERİ TÜRKLER GİYDİRİYOR
Türkiye'nin
İngiltere'ye geçen yıl yaptığı toplam ihracatın 2.2 milyar dolarını hazır giyim oluşturdu. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Başkanı Hikmet Tanrıverdi, "2016'nın ilk beş ayında da İngiltere'ye hazır giyim ihracatımız olumlu bir grafikte seyrediyor" diye konuştu. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sami Kariyo ise iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin aksamaya uğramayacağını vurguladı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat ise İngiltere'nin dış ticaret fazlası verdiğimiz tek ülke olduğunu, dolayısıyla Gümrük Birliği dışına çıkmasının başta sektör için önemli olduğunu söyledi.
AYRILIK KÜRESEL RİSKLERİ TETİKLER
İngiltere'nin
AB'den çıkma kararını değerlendiren DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, karar sonrası şokun ardından orta vadede ticari ilişkilerin normale dönmesini beklediğini ifade etti. Vardan, "İkinci büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz ülke İngiltere'nin üyelikten ayrılma kararı, elbette kısa vadede ciddi bir etki oluşturacaktır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, İngiltere, AB sisteminin ekonomik açıdan en liberal ülkelerinden bir tanesi. Bu karar, birçok dinamiği etkileyecek" dedi.
REFAH TEHLİKEYE ATILMAMALI
TÜSİAD uluslararası alanda birçok sorunun yaşandığı bu dönemde Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararının, birliği küresel alanda ekonomik ve siyasi olarak daha güçlü bir yapı olma hedefinden alıkoymaması gerektiğini belirterek, "Uzun dönemli refah perspektifi tehlikeye atılmamalı" dedi.
