Mahmutbey gişelerinde Serbest Geçiş Sistemi'ne (SGS) geçilmesiyle trafik yoğunluğu yüzde 30'a varan oranlarda azalacak, İstanbullu vakitten ve yakıt giderinden tasarruf edecek.
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Mahmutbey gişelerinde çalışmalarına başlanan ve 45 gün içerisinde bitirilerek hizmete girmesi beklenilen Serbest Geçiş Sistemi'nin sağlayacağı yararlara ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ilıcalı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de içinde bulunduğu Kuzey Marmara Otoyolu'nun şu anda 95 kilometresinin hizmete açıldığını hatırlattı.
Bu 95 kilometrenin otoyol projesinin sadece bir parçası olduğunu dile getiren Ilıcalı, projenin Adapazarı'ndan Tekirdağ'a kadar uzandığını ve 250 kilometre uzunluğunda olduğunu anlattı.
Ilıcalı, proje 2 yıl sonra tamamlandığında ve ulaşıma açıldığında Mahmutbey gişelerinin Üçüncü Köprü ile hiçbir alakasının kalmayacağını kaydederek, "Ancak şu anda sadece 95 kilometresi açıldığı için Asya'dan gelerek Edirne istikametine giden araçların Mahmutbey gişelerinden geçmesi zorunlu.
Araçların Mahmutbey gişelerine şu anda 8 şeritte girdiğini ancak 3 şeritte devam ettiğini anlatan Ilıcalı, buna trafikte "şişe boynu denildiğini" bunun istenmeyen bir durum olduğunu aktardı.
Ilıcalı, "Şişe boynu olması nedeniyle trafik oluşuyor, kuyruk uzuyor. Hız mesafesi sıfır kilometreye kadar düşüyor. Şu anda geçici çözüm olarak Serbest Geçiş Sistemi'nin (SGS) uygulanması gerekiyor." diye konuştu.
"Bariyer ya da gişeye girmeden, duraksamadan devam edilebilecek"
Ilıcalı, Mahmutbey gişelerinde tıpkı 2 sene önce Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde olduğu gibi SGS'nin uygulanacağını ve bu yöndeki çalışmaların başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Orada şerit bazında üstten okuyacak kameralar. Bariyerin şoför üzerinde zaten psikolojik etkisi var. Şoför, gişelere gelince şeridi tutturmak için frene basıyor. Bu durum da trafiğe neden oluyor. Şimdi üstten okunacak. Araçlar 4 şeritten gelebilecek, bir tane de emniyet şeridinden kaçak geçiş olmasın diye konulacak. 5 şeritte cihazlar olacak.
Üstten okumalı bu sistem için 3 tane tak kuruyorsunuz. Birinci takta bulunan sistem OGS ya da HGS'den hangisi olduğunu tanıyor. İkinci de yer sensörleriyle entegre çalışan lazer perde araç tiplerini belirliyor. Son takta bulunan sistem ise gelen bu bilgilere göre ücretlendirmeyi yapıyor. Sürücüler bariyer ya da gişeye girmeden ve duraksamadan devam ediyor."
"Çözüm Kuzey Marmara Otoyolu"
Ilıcalı, serbest geçiş sisteminin kurulması sonrası oradaki trafiğin tamamen bitmeyeceğini ifade ederek, "Ancak gişelerden 2 kilometre önce trafik yoğunluğu ne ise gişelerde de aynı yoğunluk olacak." dedi.
Pik saatlerde Mahmutbey gişelerinde yine yoğunluk yaşanacağını dile getiren Ilıcalı, "Ancak kesin çözüm Üçüncü Köprü'nün bağlantı yolları ve Kuzey Marmara Otoyolu tamamlandığında olacak. Trafik ortadan kalkacak." ifadelerini kullandı.
Ilıcalı, tır ve kamyon gibi ağır taşıtların Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden bütün gün saat sınırlaması olmaksızın geçebildiğini kaydederek, bunların da günün her saatinde trafik oluşmasına neden olabildiğini aktardı.
Prof. Dr. Ilıcalı, "Burada bir tırın trafikteki etkisi 10-15 birim otomobil. Dolayısıyla birim otomobil cinsinden düşünürsek Mahmutbey gişelerinde SGS uygulamasına geçilmesi trafik yoğunluğunu yüzde 25-30 oranında azaltacak. Şu anda zaman zaman gişede hız sıfır kilometreye kadar düşebiliyor. Ancak şişe boynundan dolayı gişeler sonrasında hız 15-20 kilometreye çıkıyor. Serbest geçiş sağlandığında sürücü gişelerden sonraki hızı elde edecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Akaryakıt ithalatını kısmen de olsa azaltacak"
Ilıcalı, serbest geçişle sadece trafiğin azalmayacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Havaya bırakılan emisyon azalacak. Zamandan da tıpkı trafik yoğunluğu gibi yüzde 30 tasarruf edilecek. İstanbul trafiğinin sıkışıklığının maliyeti 6 milyar lira. Bunun bir kısmı iş gücünden bir kısmı ilave yakılan yakıttan. Bunu da hesaplarsak ekonomiye ciddi kazanç olacak. Seyahat süresi azaldığı için yakıttan da tasarruf edilecek. Ayrıca akaryakıt ithalatımızın azalmasına olumlu katkıda bulunacak ve dövizin ülkemizde kalmasını sağlayacak."
