Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) regülasyon kurumu olmanın sorumluluğunu alarak 15 Temmuz gecesi iletişimin sürekliliğini sağlamak için önemli sorumluluklar aldı. 15 Temmuz gecesi yaşananları ve olaydan sonra çıkarılan sonuçlarla ilgili düşüncelerini Sabah'a anlatan BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan, "Milletimiz 15 Temmuz gecesi ve devamında demokrasi destanı yazarken biz de iletişimin sürekliliğini sağlayarak destek olmaya gayret ettik" diye konuştu. Başkan Sayan Sabah'ın sorularını yanıtladı.
15 Temmuz'da çok kritik bir tarihe tanıklık ettiniz. Başınızdan geçenleri özetler misiniz?
15 Temmuz, bizim için unutulmayacak bir zaman dilimi. 15 Temmuz'da milletçe büyük bir ihanete tanıklık ettik. Dünya insanlığı da, milletimizin bu ihanete karşı yazdığı destana tanıklık etti. Bugün gelinen nokta itibarıyla her gün biraz daha ayrıntılar açığa çıkıyor ve hem bu ihanetin büyüklüğünü hem de milletimizin yazdığı destanın mahiyetini herkes daha iyi anlıyor. O akşam kritik an sizin için neydi? O Akşam bizim için iki büyük gündem vardı. Birincisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanları doldurmak ve bu ihanet şebekesine en iyi dersi vermek, ikincisi ise bu çağrının halkımıza kesintisiz hizmet eden GSM operatörleri aracılığıyla ulaşmasını sağlamaktı. Her ikisi de gerçekleştiği gibi, insanımızın medya kanallarından yeterince bilgi alabilmesi, sosyal medya üzerinden organize olabilmesi gibi iletişimin devamlılığını gerektiren her türlü hizmeti de verebildik. İnsanların, geriye dönüp baktıklarında 15 Temmuz'da sokağa dökülen kahramanların nasıl organize oldukları üzerine tezler yazacaklarını düşünüyorum. Bu vesileyle, iletişimin kesintisiz yürümesi yolunda Acıbadem Türk Telekom'da, Gölbaşı Türksat'ta, Gebze Türkcell'de canını veren kardeşlerime tekrardan Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı diliyorum. Onlar olmasaydı TV yayınları olamayacaktı ve biz Cumhurbaşkanımızın çağrısını bilemeyecektik. Daha nice karanlık senaryo devreye girerek milletimizin kaderini karartacaktı...
Sizce darbecilerin hedefleri neydi?
Geçmişten bugüne iletişimin hedefi insanlar arasındaki bağları kuvvetlendirmektir. Sevenler birbiriyle haberleşir, şehirler birbirinden haberdar olur, ülkeler birbirini tanır ve anlar, bunlar hep iletişim kanallarının insanlığı sunduğu hizmetler vasıtasıyla olur. Terörün hedefi ise işte bu bağlar ve bu bağların taşıdığı temiz duyguları yok etmektir. Bu darbe ve işgal girişimini deneyenler milletimizi ruhen bölüp parçalamak istedikleri gibi fiziki olarak da iletişim kanallarını ele geçirmek ve kesmek istediler. Bu harekete nasıl milletimiz hep birlikte bir yumruk olarak, el ele cevap verdiyse bilişim sektörü de kesintisiz iletişim sağlayarak cevap verdi. Birlikte, beraber ve sürekli haberleşerek, haberdar olarak oyunların bozulduğunu ve bozulacağını düşünüyorum. Şairin dediği gibi "Birlikte vurdukça yürekler, onu top sindiremez."
Böylesi kriz dönemleri için nasıl önlemler alıyorsunuz?
Vatana ve millete sadakat her şeyin başıdır. Bilişimin, bütün sektörleri domine eden yapısı göze alındığında herkesten daha hassas olması gerektiği çok açık. Çalışanlarının seçimi, hizmetin ve iletişimin devamlılığının önemi bir kere daha acı bir tecrübeyle görüldü. Bunlar ilk anda görülenler tabi. Bunların ötesinde ülkemizde biliyorsunuz 1 Nisan 2016 itibarıyla 4.5G'ye geçildi. Halkımız 4.5G'ye yoğun bir ilgi gösterdi. Yeni iletişim hızımızla beraber özellikle kritik noktalarda yerli ve milli yazılım ve donanım kullanmamızın önemi de görüldü. Başta BTK olarak operatörlerden KOBİ'lere kadar sektörde yer alan bütün paydaşlarımızla 5G'ye giden yolda bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bu noktada sizin vasıtanızla bir de çağrı yapmak isterim. Gerek yazılım gerek donanım alanında projesi olan herkese BTK'nın kapıları sonuna kadar açıktır. İletişim sektörü sırtını millete dayamalıdır, gücünü de yine milletten almalıdır.
Sektör bundan nasıl ders çıkardı ve sizde tehditler devam ediyor mu?
Bu noktada bütün sektörümüzle beraber 15 Temmuz'dan çıkarılan derslerle çok daha iyi koordine olduğumuzu da söylemek isterim. Belki her ayrıntıyı burada ifade etmek mümkün değil ama 15 Temmuz'dan sonra yoğunlaşan siber saldırılara, internet üzerindeki manipülasyonlara karşı çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz Siber Yıldız yarışmasıyla birçok gencimize ulaştık. En son dünyayı sarsan, Wanacry virüs saldırısının aldığımız erken tedbirler sonucu ülkemize karşı etkisiz kalması, işte bu hassas çalışmaların bir neticesi. Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi'mizin özverili çalışmalarının aynı şekilde devam ettiğini de söylemek isterim.
Unutamadığınız neler oldu?
Başta sivil insanlarımıza
kurşun sıkılmasının,
tanklar altında
ezilmesinin, helikopterlerden
ateş yağdırılmasının
unutulması
mümkün değil! Sanırım
Cumhurbaşkanımızı Tv
ekranlarında gördüğümüz,
hafızalarımızda
sevinç, coşku ve ihanete
kabaran öfke duygularını
bir arada yaşadığımız bir
an olarak kazınan o fotoğrafı
unutamayacağımızı
düşünüyorum.