Başbakan Binali Yıldırım, Hazine kefalet desteği kapsamında kullanılan kredi miktarının 201 milyara, kefalet büyüklüğünün ise 179 milyar liraya çıktığını belirterek, "Türkiye, Hazine kefaleti destekli kredi büyüklüğünde Güney Kore'yi geçerek ilk sıraya çıktı. Başarıyla uyguladığımız bu sistem birçok ülkeye örnek oldu" dedi.
Başbakan Yıldırım, sistemin daha etkin hale getirilmesi amacıyla 2016 sonundan itibaren önemli mevzuat değişikliklerinin yapıldığını söyledi. Böylece hem Hazine kefalet miktarlarının büyük boyutlara çıkarıldığını hem de sistemin işleyişi açısından etkinlik sağlandığını vurgulayan Yıldırım, Hazine Müsteşarlığı ile Kredi Garanti Fonu arasında martta imzalanan protokolle yeni bir döneme girildiğini kaydetti.
Başbakan Yıldırım, 200 milyar liraya çıkarılan Hazine kefalet limiti uygulamasının önemli etkilerinin bulunduğuna işaret ederek, sistemin hızlı ve etkin bir uygulama alanı bulmasının bir diğer nedeninin de Portföy Garanti Sistemi'nin (PGS) hayata geçirilmesi olduğunu bildirdi.
KOBİ'LERE İLAÇ OLDU
Başbakan Yıldırım, bu düzenlemelerin
ardından reel sektörün, ihtiyaç
duyduğu finansmana Hazine destekli
kredi garanti sisteminin etkin çalışmasıyla
büyük oranda erişebildiğinin
altını çizdi. Yıldırım, "Sistem, tıkanma
aşamasındaki kredi kanallarını açtığı
gibi reel sektörün krediye ulaşımını da
kolaylaştırdı" dedi. Hazine kefalet tutarının
yüzde 92.9'unun Portföy Garanti
Sistemi yoluyla sağlandığını aktaran
Başbakan Yıldırım, şöyle
devam etti: "Söz konusu
kefalet tutarının yüzde 75'i
KOBİ'lere, yüzde 25'i ise
KOBİ dışı işletmelere sağlanmıştır. Kullandırılan kredilerin yüzde 87.5'i de TL cinsindendir."
MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELERİ OLUMLU ETKİLEDİ
Başbakan Yıldırım, söz konusu sistem sayesinde oluşan pozitif iklimle birlikte hızlı bir kredi genişlemesinin yaşandığını belirterek, "Genişlemenin ekonomik büyümeye etkisi bu yılın ilk çeyreğinde görüldü. Aynı etkinin iki ve üçüncü çeyrekte de devam etmesini bekliyoruz. Uluslararası yatırım bankalarının değerlendirmeleri de bu yönde. Sistemin ekonomik büyümeye etkisinin yüzde 1 seviyelerinde olduğu tahmin ediliyor" değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım, gerek söz konusu uygulama gerekse çeklerde karekod sistemi nedeniyle karşılıksız çeklerin, bankalara ibraz edilen toplam çeklere oranının son 8 yılın en düşük seviyesine gerilediğini kaydetti.
SİSTEM FİRMALARA "CAN SUYU" OLDU
Yıldırım
, sanayi üretiminde nisanda yıllık bazda yüzde 6.7, mayısta da yüzde 3.5 artış olduğunu hatırlatarak, "Son 7 aydır negatif seyreden perakende satışlarda mayısta yıllık bazda yüzde 1.2 artış gerçekleştiği görülüyor" dedi. Türkiye'de Hazine destekli kredi garanti sisteminin daralan ekonomiye müdahalede önemli bir genişletici ve alternatif politika aracı haline geldiğinin altını çizen Yıldırım, sistemin başta KOBİ'ler olmak üzere firmalara "can suyu" olduğunu söyledi.