Bankaların dış borçlarının 2017 yılının ilk yarısında 9 milyar dolar artarak 172 milyar dolar olduğuna işaret eden Fitch, bu artışın iyi piyasa şartları ile birlikte tahvil ihracındaki toparlanmayı euro ve lira cinsinden yükümlülüklerin yukarı yönlü yeniden değerlenmelerine yol açan kur hareketlerini yansıttığını vurguladı.
Fitch borcun yarısının, 96 milyar dolar, kısa vadeli olduğuna dikkat çektiği raporunda, gelecek 12 ayda dış borç serviz zorunluluğunun 50-55 milyar dolar olacağını tahmin ettiklerini belirtti.
"Temel senaryomuz, Türk bankalarını iyi borçlanma piyasası erişimine sahip olmaya devam edeceklerini ve dış borçlarını büyük ölçüde çevirebileceklerini öngörüyor. Bankaların mevcut döviz likiditeleri kısa vade için piyasalarda yaşanacak kapanma ile başa çıkabilecek durumda. Bankaların ihtiyaç olması halinde gelecek 12 ayda 85-90 milyar dolar arasında döviz likiditesine ulaşabilecklerini tahmin ediyoruz" değerlendirmesini yapan Fitch, bu rakamın 53 milyar dolar likit döviz varlıklarını ve 35 milyar dolarlık net türev pozisyonlarını içerdiğini belirtirken, bunların çoğunun kısa vadeli olduğuna inandıklarını da vurguladı.
Fitch raporunda, bankaların piyasalara erişimi uzun süreli olarak kaybetmeleri halinde döviz likiditeleri için kayda değer riskler oluşabileceğini, özellikle Türkiye'nin dış finansmanı için risklerin ortaya çıkacağını da vurguladı.
Bankaların dış borçlarını ödemeleri gereken bir senaryonun kayda değer riskler taşıdığına işaret eden Fitch, böyle bir durumun döviz rezervleri, kur, faiz ve ekonomik büyüme üzerinde baskı ortaya çıkaracağını belirtti.
Fitch, bankaların Türkiye'nin ana dış borçlanıcıların olduğunu, ülkenin dış borcunun yüzde 40'ının bankalara ait olduğunu belirtirken, bankacılık sektörünü net döviz pozisyonunun sıfıra yakın olduğunu vurguladı.
