Bu gizli hedefini gerçekleştirebilmek için Gülen, zaman ve zemine göre pragmatist bir tavır takınmış ve her ortama uygun bir söylem geliştirmiştir. Onun kırk yıllık söylem ve eylemlerine bakıldığında Sünnî, Alevî, sûfî, hurûfî, radikal, demokrat, laik, anti-komünist, liberal, hümanist, diyalogçu, çağdaş, modernist, milliyetçi… diye nitelendirilebilecek kadar birçok maskeyi ustalıkla kullanabilmiştir. Gülen, zaman içerisinde bu gizli hedef uğrunda İslam ahlakıyla asla bağdaşmayan her türlü nifak ve fesat odaklı işleri yaptıracak hâle gelmiştir. Başlangıçta dinî bir cemaat hüviyetindeyken, süreç içerisinde gizli projeleri olan bir örgüte dönüşerek yabancılaşmıştır. Nitekim bu "ötekileşme" ve "örgütleşme" tavrını gören çekirdek kadrodaki en önde gelen bazı isimler yapıdan ayrılmışlar ve onun iç yüzünü deşifre etmişlerdir. Gerçeği görerek örgütten ayrılanların beyanlarına göre söz konusu yapı, uluslararası çıkar ağlarıyla birbirine bağlanan fertlerin piramit tipi hiyerarşi, hücre tipi gizli yapılanma ve yabancı istihbarat örgütleriyle yakın temas içine girilebilen kirli bir örgüt hâline gelmiştir. Hedef, İslam'a hizmet değil Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelerde karanlık güçler adına dünyevi bir hâkimiyet elde etmektir. Nitekim Gülen'in uzun yıllar önce söylediği "Biz, yeryüzünü bütü- nüyle fethetsek bile, ona takılıp kalmadan gökyüzünü fethetmek için yollar aramalıyız." sözü, onun ne kadar hayalperest ve ihtiraslı olduğunu göstermektedir. Gülen ve müntesiplerinin doğup büyüdükleri ülkeyi kana bulayarak yaptıkları darbe teşebbüsü ve geçmişte işledikleri faili meçhul cinayetler ile toplumun değişik kesimlerine yönelttikleri şantajlar, bunun en açık aracı olmuştur. Örgütün dilinde ve faaliyetlerinde din, o sinsi planlarını uygulamak için sadece bir araçtır. Örgüt elebaşısı, başlangıçta dinî eğitim vaadiyle geniş halk kitlelerini aldatmış, sonunda ise ülkemizi fesat yerine çevirmeye çalışan eylemlerin ve sivil halkın üzerine ateş açarak toplu katliamlar yapma gibi gayr-i ahlakî ve gayr-i insani cürümlerin emrini vermiştir. İçeride ve dışarıda ülkemize yönelmiş küresel terör örgütlerine karşı mücadelenin verildiği kritik bir zaman diliminde yönettiği darbe girişimi ile devlet kurumlarını yıkmaya ve ülkemizi yabancıların işgaline hazır hâle getirmeye kalkışmıştır.