Muğla'nın Milas ilçesinde hafriyat çalışması sırasında geçmişi 2 bin 400 yıl öncesine kadar uzanan, içinde 103 obje yer alan oda mezar bulundu Muğla'nın Milas ilçesinde geçmişi 2 bin 400 yıl öncesine dayanan oda mezar gün yüzüne çıkartıldı. Milas'ta bir inşaatın temel kazısında tarihi mezar bulunmasının ardından kazı çalışması yapan Milas Arkeoloji Müzesi ekipleri, söz konusu alanda oda mezara rastladı. Müze Müdürlüğe ekiplerince yürütülen kazı çalışmalarında, soygun geçirmeyen ve günümüze kadar gelen çok sayıda esere ulaşıldı. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalarda, zengin bir aileye ait olduğu tahmin edilen 103 eser gün yüzüne çıkarıldı. Milas Müze Müdürü Gülnaz Savran yaptığı açıklamada, antik dönemde Karia bölgesine başkentlik yapmış Mylasa kenti ile Labraunda dini merkezi arasında yer alan kutsal yol yakınında bulunan oda mezarın zengin buluntuları ve kalite mimarisiyle, kentin önde gelen ailelerinden birine ait olduğunu düşündüklerini söyledi. Mylas'a antik kentinde 2 bin 600 yıldır yerleşim olduğunu, Milas'ın ise şu an antik kent üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Savran, bu nedenle kentte bir çok önemli yapının da sit alanı olarak korunduğunu kaydetti. Kommagene uygarlığı tarafından 2 bin yıl önce yapılan mühendislik harikası Eski Kahta Kalesinin (Yeni Kale) yeni odalarının ortaya çıktığı ikinci etap restorasyonu tamamlandı. Yerden yüksekliği yaklaşık 350 metre olan tek bir kaya parçası üzerine kurulu Yeni Kale, savunma, haberleşme ve lojistik bakımından mühendislik harikası olarak adından söz ettiriyor. Kalede 300 tonluk su deposu niteliğinde sarnıç bulunuyor. Savaş esnasında okçulara ait özel bölümler, haberleşmede kullanılan güvercinliklerin yanı sıra gizli su yolu bulunuyor. Kommageneliler tarafından yapılan, Selçuklular, Roma ve Memlüklüler döneminde kullanılan Yeni Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunuyor. ÜÇ AŞAMALI RESTORASYONDA İKİNCİ ETAP DA TAMAMLANDI Üç aşamalı olarak restorasyonu yapılması planlanan kalede ikinci etap da tamamlandı. İkinci etap restorasyon çalışmalarında yıkılan duvarlar ve tavanlar temizlendikçe yeni odalar ortaya çıktı. Daha önce içerisi toprakla dolu olan ve görülmeyen 3 yeni oda ortaya çıktı. 3. etap restorasyon çalışmalarının yapılmasıyla, kale eski ihtişamına kavuşacak. Turistler kalenin ziyarete açılmasını bekliyor. Yeni Kale'nin ilginç mimarisi ve savunma teknikleriyle bir mühendislik harikası olduğunu vurgulayan Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, dünyadaki ender kalelerden biri olduğunu kaydetti. Ekinci, 'Burası hakikaten savunma tekniğinin en ince noktalarına kadar düşünüldüğü, haberleşme ve lojistik destek açısından en ince detaylara kadar mimari olarak tasarlanmış bir kaledir. Kale zamana bağlı nedenlerden dolayı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. 2009 yılında buranın restitüsyon ve restorasyon projelerini Kültür Turizm Bakanlığının yardımcılığı ile hazırlattık. Aynı yıl Koruma Kurulu tarafından kabul edildi. Daha sonra finansman arayışlarımız başladı. Buranın röleve restitüsyon ve restorasyon projeleri buranın restorasyonunun yapılmasını üç aşamada öneriyordu. Birinci ve ikince aşama restorasyon yapılarak bitirildi. Birinci aşama restorasyonun tamamı Kültür ve Turizm Bakanlığının finansman kaynaklarıyla yapıldı. İkinci aşamada ise İpekyolu Kalkınma Ajansı'na Kültür Turizm Müdürlüğünce hazırlanmış olan bir proje neticesinde kabul edildi. Kısmi finansman desteği İpekyolu Kalkınma Ajansından ve geriye kalan kısmı ise Kültür ve Turizm Bakanlığınca finanse edilerek ikinci aşama restorasyonda bu yıl bitirildi. Şuanda ziyaretçiye açılabilecek duruma getirildi' dedi. İzmir'de yerleşik yaşamın 8 bin 500 yıl öncesine dayandığını gösteren kazıların sürdüğü Bornova'daki Yeşilova Höyüğü'nün ardından aynı bölgede yer alan Yassıtepe Höyüğü'nde Ege kültürü için yeni ve önemli bulgular ortaya çıktı. Yassıtepe'de dünyaca ünlü Bornova misket üzümüne ait olduğu tahmin edilen 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri bulundu. Buluntular, Bornova Belediyesi Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi'nde düzenlenen organizasyonda tanıtıldı. Yeşilova Höyüğü ve Yassıtepe Höyüğü'nde Ege Üniversitesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi'nin desteğiyle yürütülen kazılarda Ege kültürüne ait heyecan verici bulgular ortaya çıktı. Bugüne kadar Neolitik ve Erken Tunç dönemlerini ait envanter ve etütlük nitelikte 300'den fazla eserin çıkarıldığı Yeşilova Höyüğü'nün ardından Forum Bornova'nın hemen karşısında yer alan Yassıtepe Höyüğü'nde de önemli kalıntılara ulaşıldı. Bölgede devam eden kazılarda Bornova Belediyesi'nin üretimi konusunda önemli çalışmalar yaptığı dünyaca ünlü Bornova Misket Üzümü'ne ait olduğu tahmin edilen 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri ve taneleri bulundu. Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin, her iki kazı alanından çıkan buluntuları, Bornova Belediyesi Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi'nde Başkan Olgun Atila, Ege Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Yeşilova - Karacaoğlan Mahalleleri Derneği (KAYED) kazı ekibinde yer alan öğrenciler ile sanatçıların katıldığı organizasyonda tanıttı. Genelikle küp ve çömlek tipi kapların dibinde kuruyarak karbonlaşmış durumda buldukları üzüm çekirdekleri ve tanelerinin sadece Bornova değil, İzmir'in en eski üzüm kalıntıları olabileceğini belirterek Derin, 'Bölgede yaptığımız kazılarla Batı Anadolu kültür tarihine yeni bulgular kazandırmaya devam edeceğiz' dedi. 'TURİZM KENTİ OLMAK İSTİYORUZ' Bornova Belediyesi'nin ev sahipliği yaptığı toplantıda konuşan Başkan Olgun Atila, en önemli hedeflerinden birinin Bornova'yı aynı zamanda bir turizm kenti haline getirmek olduğunu söyledi. Bu hedef doğrultusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Atila, 'Yeşilova Höyüğü sadece Bornova değil, İzmir'deki en eski yerleşim alanı. Biz de Bornova Belediyesi olarak bu alanı tanıtmak için Ege Üniversitemizle işbirliği içerisinde önemli çalışmalar yapıyoruz. Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi de bu anlamda çok önemli. Burayı da içine alan kültür turları düzenliyoruz ve Bornovalıların öncelikle kendi kentlerindeki tarihi ve doğal değerleri tanımalarını sağlıyoruz' diye konuştu. 'EVİMİZİN GEÇMİŞİ YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ'NDE' Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ise Başkan Olgun Atila'nın 'Bornova Bizim Evimiz' sloganını hatırlatarak, 'Bu anlamda Yeşilova Höyüğü evimizin geçmişini öğrendiğimiz yer. Bu höyüğe ve ziyaretçi merkezine üniversite, yerel yönetim ve bölge halkı birlikte sahip çıktı. Bu özellikleriyle çok önemli ve özel olan bu yerde bulunmak beni her zaman mutlu ediyor. Kentimiz için çok önemli olan Yeşilova Höyüğü'nü hep birlikte tanıtmak zorundayız' ifadelerini kullandı. 5 BİN YILLIK GÖMÜ Bu arada Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi'nde Ege Üniversitesi, Konya Selçuk Üniversitesi ve İstanbul Nişantaşı Üniversitesi'nden sanatçıların resim, heykel, seramik, çini, minyatür, mozaik ve fotoğraf çalışmalarından oluşan karma serginin açılışı da yapıldı. Sergi, ekim ayı sonuna kadar açık kalacak. Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi'ndeki karma sergiyi gezen ve bu yılki kazılardan çıkarılan eserler hakkında bilgi alındıktan sonra Bornova Beledeyesi'nin kültür turu otobüsü ile Yassıtepe Höyüğü'ne geçildi. Buradaki kazılarda ortaya çıkarılan mezardaki 5 bin yıl öncesine ait gömü büyük dikkat çekti.