Pınar Yıldız Yüksel / SABAH Suriye savaşı başlayalı 5 yıl oldu. Ancak savaşın biteceğine dair umut hala görünmüyor. Yurtsuz kalan mülteciler can güvenliği nedeniyle Avrupa ülkelerine sığınmak istiyor ancak Avrupalı, insanlık dışı yöntemlerle onları dışarıda tutmaya kararlı. Üstelik bunun için yasa dışı yöntemler kullanıyor 'Aylan bebek' fotoğrafı kamuoyuna düştüğünde vicdanların uyandığını düşünmüştük. 'Başka Aylan bebekler ölmesin' diye başlayan tepkinin büyüyerek barış getireceğine emindik. Ta ki bu vicdan uyanışından umutlanan mültecilerin Avrupa kapılarında insanlık dışı muameleyle karşılaşmasına kadar. Peki, Avrupalı, mültecilere neden kötü davranıyor yoksa onlardan korkuyor mu? YUSUF ADIGÜZEL Avrupa'da oluşan 'mülteci-fobia'nın kaynağını ve Batı'nın imaj çalışması ile örtmeye çalıştığını insanlık dışı muamele gerçeğini İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi Doç.Dr. Yusuf Adıgüzel ile konuştuk. '11 EYLÜL'DEN BELLİYDİ' Son dönemde mültecilere karşı olan tepkinin yoğunlaşmasının temelinde 11 Eylül yatıyor. İkiz kulelere saldırıdan sonra Batı'nın açıkça söyleyemediği inanç çatışması artık aleni halde yürütülür. Yapılana İslam'la savaş değil, radikal İslam'la ya da cihatçılarla savaş deniliyor. Ancak bu çizginin nerede başlayıp nerede bittiğini ayırmak çok güç. Daha sonrasındaki Carlie Hebdo, Paris ve Londra terör saldırıları Batı'nın radikal İslam ile savaşının meşrulaştırma gerekçesi oldu' MÜLTECİYİ DÜŞÜNEN YOK Avrupa şu an 'mültecilerinin gelişine karşı ne yapılabilir'i tartışıyor. Duvarları yükseltmek, dikenli teller, botların batırılması, 3. ülkelere geri döndürülmesi, Schengen'in kaldırılması bir çözüm müdür? Bunların tamamı insanlık dışı! İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde; 'Her insanın can tehlikesi olması durumunda 3. bir ülkeye sığınma hakkı var' maddesi bulunuyor. Oysa herkes kendi sınırlarını muhafaza etme derdinde. Kimsenin bu hakkı ve mültecileri düşündüğü yok. Hollanda polisinin mülteci bir çocukla oyun oynadığı fotoğraflarının medyada yer bulması tamamen ülke imajı için yapılmış bir çalışma. Oysa aynı ülke, dışarıda bir sempati oluştururken içerde de yasa çıkartıp halkı yabancılara karşı düşman hale getirdi. Diğer yandan Yunan görevliler mültecilerin botlarını delerek boğulmalarına neden oluyor. Bununla ilgili görüntüler yokmuş gibi Midilli Adası'nı mülteci halka yardım ettikleri gerekçesiyle Nobel'e aday olarak göstermeye hazırlanıyor. Bu tamamen ikiyüzlülük! TEK ÇARE BARIŞ!.. 2014'te 35 bin mülteci sınırdan geçmişken 2015'te bu sayının 1 milyon olmasını nasıl izah edebiliriz? Bunu insanların barışa olan inancını kaybetmeleriyle açıklayabiliriz. Savaş 5. yılında, insanlar Türkiye'de gerekli yasal düzenlemeler olmadığı için bir hayat kuramadılar. Bu yüzden Avrupa'ya gitmek istiyorlar ve sınırlarda yığılmalar arttı. Avrupa için bu sorunu çözmenin tek bir çözümü var. Barış! Çünkü savaş bitmeden mülteci akının bitmesi mümkün değil. UĞUR YILDIRIM Avrupa medyası, mültecilerin suça karışma oranlarının arttığına dair haberler yapmaya başladı. Kamuoyunda korku yaratan bu haberler gerçeği yansıtıyor mu? Peki ya mülteciler saldırıya uğradıklarında ne yapıyor, gereken cezalar veriliyor mu? İşte tüm bu sorularımızın cevabını Uluslararası Mülteci Derneği Başkanı Avukat Uğur Yıldırım'dan aldık. TEHDİT GÖRÜYORLAR Avrupalı kendi yaşam standardının yanına ezilmiş, horlanmış, başka kültürel yapıda yetişmiş insanların gelmesini istemiyor. Çünkü kendileri gibi olmayanlara tahammülleri yok. Mülteciler onlara göre zombi! Bulaşıcı hastalık taşıyan virüs gibiler. Dünyada yokmuş gibi davranıyorlar. Duvarları aşıp geldilerse de onları ya sağlık ya da kamu güvenliği açısından tehdit olarak görüyorlar. BEDAVA BEYİN VE TECRÜBE Avrupa, kapıdan geçirecekleri mültecileri meyve gibi seçiyor. Daha çok yetişmiş nitelikli eleman peşinde! İşlerine yarayacak olanı alıp kendine entegre ederek ucuz işçi olarak çalıştırıyor. Böylelikle efendisine âşık köleler ortaya çıkarıyor. Örneğin, Avrupa'da 10 doktordan 5'i yabancı. Doktor olmak için bir insana vereceği emek ve parayı harcamayarak yetişmiş eleman ve tecrübeye sahip oluyor. Mülteciler aslıda; devletlerin, grupların, medyanın insanlığını ortaya çıkaran turnosal kâğıdı. Çünkü tutunacak hiçbir dalları yok, tüm hayatlarını sırtlarına alıp yola çıkıyorlar. Gittikleri yerlerde istenmiyor, oradan oraya sürükleniyorlar. Bu yolculuklar esnasında öldürülüyor, tecavüze uğruyor, kafeslere konulup yukardan ekmek atılarak hayvan muamelesi görüyorlar. Bunların hesabını kim soruyor? Hiç kimse! Almanya'da 18 yaşındaki bir gence 3 kişi saldırıp bıçaklasa; genç, mülteci olarak zaten ezilmiş bir psikoloji içinde olduğu için şikâyet etmiyor, etse bunun arkasını yetkililer araştırmıyor. Çünkü hesap vermek zorunda değiller. Örneğin, mülteci bir baba bize, parası bittiği için 9 yaşındaki kızına insan kaçakçıları tarafından el konulduğunu ve ne yapacağını bilmediğini söyledi. Şimdi biz bu babayı nasıl teselli edebiliriz? GÖZE BATIYORLAR Aslında mültecilerin suç oranı yüksek değil. Suriyeliler melek demeyeceğim ama farklı oldukları için yerli unsurlara göre daha çok dikkat çekiyorlar. Örneğin, Makedonya civarında insanların mültecilerle ilgili en fazla şikâyeti, kapılarının önünde bisikletlerinin çalınması. Burada empati kurmak lazım. O insanlar günlerdir yollarda yürüyor ve bisiklete hayati derecede ihtiyaçları var. Diğer ülkelere baktığımızda, mülteciler geldikten sonra suç oranında ciddi bir yükselme olmamış. Durum aslında psikolojik. Yabancı oldukları için göze batan unsur haline geliyorlar. TEPKİSİNİ DUVARA ÇİZDİ İngiliz grafiti sanatçısı Banksy, İngiltere'nin başkenti Londra'da Fransa konsolosluğunun karşısında yer alan, Fransa'nın Calais kentinde mültecilere karşı göz yaşartıcı kullanılmasını eleştiren yeni çizimi İngiliz vatandaşları tarafından yoğun ilgi görüyor. Bazı vatandaşlar Mülteci kız çizimi ile resim çektirdiler. 'AYLAN BEBEK' OLDU Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei, sığınmacıların eşyalarına ve paralarına en konulmasını öngören yasanın onaylanmasından sonra Danimarka'da bulunan iki müzeden işlerini çektiğini duyurdu. Ayrıca Ai Weiwei, Midilli'de deniz kıyısında yere yatıp gözleri kapalı poz verdi. Çinli sanatçının bu pozu, 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin fotoğrafına benzetilerek çekildi. İNGİLTERE Mültecilerin kapıları kırmızıya boyanarak ırkçı saldırıların hedefi haline getirdi. Mültecilere bedava yemek için renkli bileklik takma zorunluluğu getirildi. ALMANYA Ortadoğulu erkek göçmenlerin yerel bölgedeki havuzlara girmeleri yasaklandı. HOLLANDA Aşırı sağcı parti PVV mültecilere karşı biber gazı dağıtılmasını önerdi. DANİMARKA Mültecilerin değerli eşyalarına el koyma kararını yasalaştırdı. FRANSA Kamptan alelacele atılan mültecilerin kişisel eşyalarına el konuldu.