Milattan önce 4. yy'da ekonomik kriz Plato, Aristo ve Büyük İskender'in hayatta olduğu günlerde Yunanistan ekonomik kriz tarihine başladı. Milattan önce 4. yy'da şehir devletleri borçlarını ödeyemedi. 5 defa borçlarını ödeyemedi Yunanistan 1826, 1843,1860, 1894 ve 1932 yıllarında borçlarını ödeyemeyerek temerrüde düştü. 90 yılı ekonomik krizle geçti Osmanlı'dan 1830'da bağımsızlığını kazandıktan sonra günümüze kadar 90 yılı ekonomik krizle uğraşarak geçti. Bu 196 yıllık bağımsızlık tarihinin neredeyse yarısı demek. Yolsuzluk ülkesi Yunanistan'da yolsuzluk her yıl gayrisafi milli hasılanın yüzde 8-10'una mal oluyor. Avrupa Komisyonu'na göre yolsuzlukta Yunanistan Çin'le aynı kulvarda. Vergide hile Yunan üst orta sınıf profesyoneller vergiden kaçıyor. Analizlere göre serbest meslekte çalışanlar gelirlerini yanlış bildiriyorlar. Bu yüzden 2009 yılında 28 milyon Euro vergiden kaçınıldı. Aktif genç nüfus işsiz Geçen yıl gençlerin yüzde 56.4'ünün işsiz olduğu açıklandı. Genel işsizlik oranı ise Eylül 2013'te yüzde 28'i gördü. Gençlerin yüzde 65'i ailesiyle yaşıyor 18-34 yaş arası Yunan vatandaşlarının yüzde 65'i ailesiyle yaşıyor. 25-30 yaşlarındaki kişilerin ailesiyle yaşama oranı 2010'dan beri artıyor. Nüfusu yaşlanıyor Yunanistan'da nüfusun yüzde 32.9'u 55 yaşın üstünde. Doğum oranı kadın başına 1.3 bebeğe düşmüş durumda. GSYİH Massachusetts'inkinden daha düşük Yüzölçümü olarak Massachusetts'ten 5 kat büyük olmasına rağmen Yunanistan'ın gayrisafi yurtiçi hasılası Massachusetts'inkinin yarısı. Durum ABD'nin Büyük Buhran'ından daha kötü Grafik ABD'nin Büyük Buhran zamanı ile Yunanistan'ın 2008'den günümüze durumunu karşılaştırıyor. Yıllık zeytinyağı üretimi 1.575 mavi balina ağırlığında İspanya ve İtalya'dan sonra zeytinyağı üretiminde üçüncü sırada olan Yunanistan yılda 300.000 ton zeytinyağı üretiyor. Bunun yüzde 90'ı Avrupa'ya ihraç ediliyor. 13. yy'dan kalma ağaçlar hala zeytinyağı üretiminde kullanılıyor. Sigara tüketimi Hindistan'dan yüksek Yunanistan'da sigara tüketimi kişi başına 2.795 olmakla beraber dünyada sigara tüketiminde üçüncü sırada bulunuyor. İlk olimpiyat İlk Olimpiyat Oyunları milattan önce 776 yılında yapıldı. Bazı tarihçilere göre Roma İmparatorluğu resmi olarak milattan sonra 476'da yıkıldı. Yunanistan'ın Bağımsızlığını Kazanması Aralık 1825'te Çar I. Alexander öldü ve yerine genişlemeci fikirleriyle bilinen kardeşi I. Nikola (Nikolay Pavloviç) geçti. I. Nikola Osmanlı Devleti'ni tamamen ortadan kaldırmak veya Rusya'ya bağlamak istiyordu. Yeni Çar Mısır ordusunun Osmanlı'ya yardıma gelmesini de yakından izliyordu. Mehmed Ali Paşa önderliğinde hızla modernleşen Mısır ordusunun Mora ve Girit'e yerleşmesine izin verilmemesi gerektiğini düşünüyordu. Çünkü Mısır ıslahatında Fransızların büyük yardımı olmuştu. Mısır'la birlikte hiç hesapta olmayan başka bir aktör, Fransa da Doğu Akdeniz'deki etkinliğini artırabilirdi. I. Nikola daha fazla beklememeye karar verdi. 17 Mart 1826'da Dstanbul'daki Rus Maslahatgüzarı aracılığıyla Osmanlı devletine bir ultimatom verildi. Bu kapsamda Rusya, 1812 Bükreş Antlaşması'na göre Sırbistan'da yapılması gereken reformların derhal yapılmasını; tutuklu Sırp prenslerinin suçsuz sayılarak tahliye edilmesini; Eflak ve Boğdan'daki Osmanlı askerlerinin çekilmesini ve Bükreş Antlaşması'nın diğer maddelerinin de gözden geçirilmesini istedi. Görüldüğü gibi Ruslar ultimatomda Yunan isyanına bir atıfta bulunmamaktaydılar. Ama Dstanbul üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlardı. Bu arada Dngiltere de Osmanlı Devleti'ni 2 masaya oturmaya ikna etmeye çalışıyordu. Dngiltere Büyükelçisi Stratford Canning (daha sonra Viscount Stratford de Redcliffe) 12 Mart 1826'da Babıali'ye bir nota vererek, eğer Rusya Osmanlı Devleti'ne saldırırsa Dngiltere'nin yardıma gelmeyeceğini belirtti. Ama Osmanlı Devleti'nin Rus isteklerini reddetmesi ve savaş tehlikesinin belirmesi üzerine Dngiltere Rusya'nın etkinliğinin artabileceğini düşünerek Babıali'ye arabuluculuk teklif etti. Ancak Babıali bunu ret etti. Aynı arabuluculuk teklifini Rusya'ya da yapan Dngiltere yine ret cevabını aldı. Bu durumda, gelişmelerin tamamen kontrolünden çıkmakta olduğunu hisseden Dngiltere, Dük Wellington'i St. Petersburg'a yolladı ve 4 Nisan 1826'da Dngiltere ve Rusya arasında Petersburg Protokolü imzalandı. Buna göre, Dngiltere Kralı, Rusya'nın onayı ile Osmanlı Devleti ve isyancılar arasında arabuluculuk yapacaktı. Yunanistan Osmanlı Devleti'ne senelik vergi ile bağlı, içişlerinde özerk bir devlet olacaktı. Yunanistan'daki Müslümanlar buradan göç edecek ve malları Yunanlılara satılacaktı. Petersburg Protokolü'yle, Mora isyanını Osmanlı Devleti'nin bir iç işi sayan Verona kararları ihlal edilmiş oldu. Babıali Rus tehdidinin giderek büyüdüğünü görerek ultimatomda belirtilen görüşleri ele almaya karar verdi. 7 Ekim 1826'da Rusya ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Akkerman Antlaşması ile Sırbistan'a ile Eflak ve Boğdan'a yeni ayrıcalıklar verildi. Ancak Mora konusu hiçbir biçimde ele alınmadı. Öte yandan, Dngiltere Petersburg Protokolü hükümlerini diğer Avrupa devletlerine göndererek onların da desteğini istedi. Avusturya ve Prusya bunu 'iç işi' olduğu gerekçesiyle protokole katılmayı ret ederken, Fransa 1815'de kendisine karşı kurulan Kutsal Dttifak'ı parçalamak ve Doğu Akdeniz'de etkin olabilmek amacıyla 8 Aralık 1826'da Petersburg Protokolü'ne katıldı. Dngiltere Büyükelçisi Canning 23 Ocak 1827'de Petersburg Protokolü'nün hükümlerini Babıali'ye bildirdi ve taraflar arasında arabuluculuk yapmak istediğini bildirdi. Dngiltere kendi ticaretinin zarar görmesini bahane olarak ileri sürmüştü. Babıali bu arabuluculuk teklifini geri çevirdi. Bir gün sonra, 24 Ocak'ta, Rusya Babıali'ye bir nota vererek çatışmaların uzamasının Rusya'nın çıkarlarına zarar verdiğini ve derhal durdurulmasını istedi. Ardından Dngiltere'nin ret edilen arabuluculuk önerisinin Rusya tarafından yerine getirilmesini istedi. Ancak Babıali bunu da reddetti. Babıali, ne Rusya'nın ne de Dngiltere'nin, Osmanlı toprakları ve tebaası hakkında karar verme hakkına sahip olduğunu açıkça belirtti. Rusya'nın ardından Fransa 3 elçisi de Osmanlı Devleti'nin Petersburg Protokolü'nü kabul etmesini istedi ama bu da geri çevrildi. İngiltere, Rusya ve Fransa temsilcileri 6 Temmuz 1827'de Londra'da bir araya geldiler ve Petersburg Protokolü'nü teyid eden yeni bir sözleşme imzaladılar. Buna göre eğer Osmanlı devleti Petersburg kararlarını kabul etmezse Fransa-Dngiltere ve Rusya donanmaları Akdeniz'e açılarak, Osmanlı Devleti'nin isyancılara yönelik askeri operasyonlarına engel olacaktı. Bu üç ülke Rumların özerk durumunu kabul edecek ve Rumların elindeki kentlerde konsolosluklar açacaklardı. Bu kararlar 4 Ağustos 1827'de Babıali'ye bildirildi. Babıali'ye bu üç devletin arabulucuğunu kabul etmesi için 25 gün süre verildi. Bizzat Sultan II. Mahmud'un isteğiyle bu sözleşme hükümleri geri çevrildi. Ardından da, Kaptan Paşa'ya (donanma komutanı) bir saldırıya karşı hazırlıklı olması talimatı verildi. Bu tedbirlerin ne ölçüde alındığını bilmiyoruz. Ama Osmanlı-Mısır ortak donanması müttefiklerin ani bir saldırısıyla 20 Ekim 1827'de Navarin'de yakıldı. Babıali bu eylemi sert bir biçimde protesto etti. Ancak savaş ilanından kaçındı. Dngiltere-Fransa ve Rusya temsilcileri ise isteklerinin kabul edilmesini bir kez daha istediler. Bu kabul edilmeyince 29 Kasım 1827'de Dstanbul'dan ayrıldılar. 26 Nisan 1828'de Rusya, Bükreş ve Akkerman anlaşmalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. Savaş devam ederken Dngiltere, Fransa ve Rusya 22 Mart 1829'da Londra'da bir protokol daha imzaladı. Buna göre, Yunanistan Krallığı kurulacak, başına Hıristiyan bir prens getirilecek ve bu devlet sadece 500.000 kuruşluk bir vergiyle Osmanlı Devleti'ne bağlı olacaktı. Üç devlet, Yunanistan kralının, Dngiltere, Fransa veya Rusya ailelerinden olmaması konusunda da mutabakata vardılar. Rusya ile yaptığı savaşı kaybeden Osmanlı Devleti, Londra Protokolü kararlarını kabul etmek zorunda kaldı. Osmanlı-Rus savaşı 14 Eylül 1829'da Edirne Antlaşması ile sona erdi. Osmanlı Devleti, Yunanistan Krallığı'nın kurulmasını kabul etti. Müttefikler arasında 3 Şubat 1830'da yine Londra'da yapılan görüşmelerde Yunanistan Krallığı kuruldu. Osmanlı Devleti Yunanistan'ı 24 Nisan 1830'da tanıdı. Böylece Osmanlı Devleti'nden ayrılma suretiyle, ilk kez bağımsız bir devlet kurulmuş oluyordu.