2- DİNLERİN ÖZÜ İYİLİKTİR
İnsanı gaflete düşüren ve kendini kandırmasına sebep olan bir diğer yanılgı ise, kalp temizliği iddiasına benzer şekilde tarih boyunca gelen tüm dini buyrukların iyiliğe indirgenmesidir. Bu iddiada bulunan kişiler, kendilerini buduruma o denli inandırmışlardır ki, hani Kur'an'ı bilmeseniz,kurdukları cümleleri ayet sanırsınız.
Bazı insanlar gerçekten de iyilik yapmayı seven, kimseye kötülüğü dokunmayan, şunu bunu arkasından çekiştirmeyen, hayır işlerinde sorumluluk alan kişiler olabilirler. Ancak insanbilmelidir ki tüm bu sayılanlar ve benzerleri zaten Allah'a inandığını ifade eden kişilerde bulunması gereken, dini buyruklara uygun olan doğal davranışlardır.
''Onları, bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı." Tüm dinlerin özü iyi insan olmaktır" diyerek dini sorumluluklardan kurtulmak mümkün değildir.
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kı-lar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir.
Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. İşte bunlardır takva sahipleri. Yine, tek başına inanmak ya da ibadet etmek de Kur'an'da dikkat çekilen inanan profili için yeterli değildir. İnanmak ve hayırlı işler yapmak pek çok ayette bir arada geçen ve övülerek önemine dikkat çekilen inanan özellikleridir. ''Allah, inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.''