Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Günaydın İstanbul, güzel İstanbul

Ona çok kızıyorum.
Yoruyor beni, kolumdan bacağımdan çekiştiriyor, bir rahat vermiyor.
Ona küsüp duruyorum, acıtıyor beni.
Daha çok istiyor, hep daha çok... Çat diye kalbimi kırıyor.
Onu anlayamıyorum.
Kafamı karıştırıyor, her telden çalıyor.
Ondan korkuyorum.
Elimi ayağımı bağlıyor. Oyunlar oynuyor. Dalgalanıyor, bağırıyor, hırpalıyor.
Ama ona aşığım işte; onsuz yapamıyorum.
Çünkü öyle güzel ki İstanbul... Tam vazgeçecekken, öyle bir yerinden tutuyor ki adamı İstanbul...
Dün sabah saat 05.00'te uyandım. Önce banyomu yaptım, sonra kahvemi... Düştüm yola; bomboş caddelere, sokaklara...
Vardım Eyüp Sultan'a. En güzel duyguları yazarken, elimizin korkaklaşması ne acayip...
Tereddütüm; yanlış anlaşılmadan, başka yerlere çekilmeden mütevellit. Oysa yanlış anlaşılması, hesabı kitabı mı olurmuş duanın ve O'nunla buluşmanın. Henüz gün doğmadı, Eyüp Sultan öyle büyülü ki...
Eğer sadece dardayken açıyorsak ellerimizi, sadece dileklerimiz için yalvarıyorsak O'na, var bir eksiklik. Şükretmek lazım her daim ve her şartta. Şükretmeli aldığımız nefese, yediğimiz yemeğe, dostlara...
Dualarla başlayan bir gün bitmiyor sanki; akıyor da akıyor. Sanki yüreğinin üstünde bir el duruyor. Sadece İstanbul'dan değil, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden kalkıp geliyor insanlar Eyüp Sultan sabahına.
Öyle güzel ki, öyle ışıklı...
Ardından vurdum kendimi Pierre Loti Tepesi'ne. Tahta masanın kenarında, o müthiş manzarada bir kahve de burada köpüklü köpüklü...
Ahh İstanbul... Gün doğarken, henüz sessizken, kimsenin eli değmemişken öyle güzelsin ki... Seni böyle görünce kızamıyor, küsemiyor, basıp gidemiyor insan, iyi mi!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA