Mısır'daki yeni idam kararlarını değerlendiren Üstün, Mısır'daki idamların "hukuk kılıfına giydirilmiş katliamlar" olduğunu dile getirerek, ölen kişiler hakkında bile idam kararı çıkarıldığını söyledi. Dünyanın sessiz kalarak bu idamları onayladığını da ifade eden Ayhan Sefer Üstün "insanlık tarihi önünde sorumlu olacaklar" dedi.
MISIR'DAKİ İDAMLAR, HUKUK KILIFINA GİYDİRİLMİŞ KATLİAMLAR
İdam kararlarının maalesef arkası kesilmiyor. Biz daha birinci dalga idam karaları ile meşgul olup onları kınarken, şimdi ikinci dalga idam kararları geldi. Bunun arkası da kesilmeyecek gibi görünüyor. Artık bu çağda idam kararın vermek, hele de bunu siyasi bir takım eylem ve söylemlere dayandırmak insanlık dışı bir olay. Mısır'da darbe olduğu zaman, ertesi gün İnsan Hakları Komisyonu olarak çok sert bir açıklama yapmış, darbe demenin idam demek, işkence demek olduğunu söylemiştik. Darbenin hemen ardından işkenceler, ölümler, idamlar gelmeye başladı. Bu idamlar infaz edilebilir mi? Bu caniler bunları infaz da edebilirler. Bunlar gözünü kırpmadan, bir hedef de gözetmeden 2500 insanı meydanda öldürdüler. O bakımdan hukuk kılıfına giydirilmiş bu katliamları yapabilirler. Bütün dünyanın bu noktada tepkisini göstermesi gerekir.
İDAM KARARI VERİLENLERİN BİR KISMI ZATEN HAYATINI KAYBETMİŞ
Türkiye aslında bu tür yargılamalara pek de yabancı değil. Darbelerden sonra olağanüstü mahkemeler kurulmuştur, bu mahkemeler darbecilerin emirlerine getirmiş, silahların gölgesinde yargılama yapmışlardır. Türkiye'de de gerçekleşen uyduruk yargılamalar, şu anda Mısır'da gerçekleştiriliyor. Türkiye'deki darbeciler bakanları başbakanları asmışlarsa oradaki darbeciler de masum halkı asabilirler. O hakimler onların emir kuludur. Orada evrensel hukuk yoktur, hukuk standartları yoktur. Bizim dünya standartlarında görebileceğimiz bir yargılama usulü yoktur. 20 dakikada yargılama kararı vermişler, bugün öğreniyoruz ki zaten hayatını kaybetmiş insanlara dahi trajikomik bir şekilde idam kararları vermişler. Bunlar bizim siyasi tarihimizde de olmuştu. Ölen kişi hakkında idam kararı verilmiş, mezardan çıkarılıp idam edilenler olmuştu Türkiye'de de. Senin ölme hakkın bile yok, seni mezardan çıkarıp idam edeceğiz bile diyebilirler, bu insanlık dışı davranışları bile sergileyebilirler.
İDAMLAR MISIR'IN İSTİKRARINI BOZACAKTIR
Bu idamların, korkunun ecele faydası olmadığı gibi darbecilere hiçbir faydası olmayacaktır. Mısır'a da hiçbir faydası olmayacaktı. Mısır'ın istikrarını bozacaktır. İhvan'a ya da Mısır halkına da zarar vermeyecektir bu idamlar. Firavun bunu tarihte denedi. Kendisine zarar vereceği düşüncesiyle tüm doğan erkek çocuklarını katlettirdi. Ama Cenabı Allah O firavunun kendi evinde bir Musa ortaya çıkardı. Musalar mısırda eksik olmaz. Yeni Musalar çıkar. İdam ederek böylesi bir kitleyi imha edemezsiniz, faydasız bir çaba olarak görüyorum ben bunu.
DÜNYA SESSİZ KALARAK İDAMLARI ONAYLIYOR
Uluslararası topluma daha önce çağrıda bulunduk. Biz İnsan Hakları Komisyonu olarak Mısır'a gitmeye niyetlendiğimizde sözde Mısır Hükümeti bizi kabul etmedi.
Biz Avrupa'ya ve uluslararası örgütlere çağrımızı yönlendirdik. Hep birlikte gidelim Mısır'a orada hep birlikte incelemelerde bulunalım, bu konuda bizim çağrımıza cevap vermediler. Batı artık çifte standart bile uygulamıyor. Batının 10-15 tane standardı var. insan hakları ve özgürlükleri sadece ve sadece kendileri, kendi hakları için istiyorlar.
Bu terimleri bu ilkeleri de dış politikanın birer argümanı haline getirmişler. Dış politikada kullanacaklarsa demokrasi var, kullanmayacaklarsa akıllarına bile gelmez. Şu anda Batı'da idam yok, idamı anayasalarından çıkarmışlar. Ama kendileri bu idamlara sessiz kalarak bu idamları onaylıyorlar. Darbe olduğu zamanda da aynı sessizliğe bürünmüşlerdi. O darbecilere sessiz kalmak demek Darbecilerin yaptığı eylemleri onaylamak demektir. Burada darbecilerin ne kadar sorumluluğu varsa, susarak tepki vermeyerek bunu onaylayan Batı da insanlık tarihi önünde sorumlu olacaktır diye düşünüyorum.
