Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 7. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla düzenlenen öğle yemeğinde yaptığı konuşmada, "17-25 Aralık darbesinde başarısız olanlar ümitsizlik içinde yeni bir takım operasyonları devreye almak için uğraştılar ve uğraşıyorlar. Dört eski bakan üzerinden kurgulanmak istenen süreç, açık söylüyorum; 17-25 Aralık darbe girişimini yaşatmaya yönelik tamamen umutsuz bir süreçtir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En mütevazi hesaplamayla 17 ve 25 Aralık darbe girişiminin Türkiye'ye maliyeti 120 milyar dolar oldu. Eğer başarılı olsaydılar, eğer azmettikleri gibi başbakanı, 'dönemin başbakanı' yapabilselerdi, inanın bu maliyet kat kat fazla olacaktı" şeklinde konuştu.
SORUŞTURMA KOMİSYONUNUN KARARI
Parlamentonun, Soruşturma Komisyonunun almış olduğu, üzerinde çalışılmış bu karar neticesinde nihai kararını en ideal, en adil şekilde vereceğini belirten Erdoğan, "Türkiye bu tür oyalama süreçleri içerisinde, üzerinde spekülasyonların yapılacağı bir ülke olmayacaktır, olmadığını da bu Parlamento gösterecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milli Güvenlik Kurulu, bununla ilgili (paralel yapı) tavsiye kararını almıştır. Hükümetimiz, Bakanlar Kurulundan bunu geçirmiştir ve şimdi 2015 milli siyaset belgesi içinde de yerini alacaktır. Bu artık böyle bir örgüttür."
"BUNLAR SAMİMİYETSİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dürüst değiller. Samimi değiller. Geliyorlar, bizimle oturuyorlar, konuşuyorlar, kendilerine gerekli cevapları veriyoruz, belgeleri gösteriyoruz, bütün bunlara rağmen yine bildiklerini okuyorlar. Niye? Bunlar samimiyetsiz, bunlar dürüst değil. Onun için ben büyükelçilerimizden özellikle şunu istiyorum: Bunların karşısında dik durun. Bunların karşısında, onlara, yaptıkları ahlaki olmayan bütün bu asparagas haberleri, bu yalan haberleri, bunların yüzüne yüzüne çalmanız lazım. Siz, 77 milyon Türk milletinin birer temsilcisi, misyon şefisiniz. Buradan asla taviz vermemeniz gerekiyor. Çünkü bu bizim için çok çok önemli" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE KİMSENİN PARMAK SALLAYACAĞI BİR ÜLKE DEĞİLDİR"
Özellikle Avrupa Birliği'nin Türkiye politikasını artık gözden geçirmek durumunda olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeterince oyaladılar, yeterince vakit kaybettirdiler. Şu anda AB'nin çok ciddi tehlikelerle tehditlerle karşı karşıyayken bunları görmek, bunları bir defa bir an önce değerlendirmek, bunlara çare üretmek yerine Türkiye'ye ders vermeye kalkışması inanın acınacak bir durumdur. Bakın ırkçı, ayrımcı, özellikle de Müslümanları hedef alan faaliyetler Avrupa'da artık gizlenemez bir noktaya geldi" ifadelerini kullandı.
"SURİYE KONUSUNDA HAKLI ÇIKTIK"
Türkiye'nin Suriye konusunda haklılığı ortaya çıktı. Rejimin ürünü olan IŞİD, Irak'ta mezhepçi ayrılıkçılarla beraber doğdu.
Rasmussen bir konuşma yapıyor: Bu iş hava harekatıyla çözülmez, kara harekatı şart. dedi. Biz bunu en başından söyledik.
Sayın Obama ile yaptığımız görüşmede "Neden Al-Ayn Arap?" dedi ki biz mühimmat göndermezsek burası 2 aya düşer.
Verdikleri silahların bir kısmı IŞİD'e gitti. Hollande'a Halep'in stratejik öneminden bahsettik. Dert başka hesap başka olunca bizim iyi düşünmemiz lazım.
"BUNLARIN HASSASİYETİ PETROL"
Afrin, Kamışlı üzerinden başka hesap yapıyorlar. Türkiye bunu yutacak değil. 957 km Suriye sınırı. Irak'la birleştirdiğimizde 1290 km yapıyor. Sizin hassasiyetiniz ne? ırak için petrol. Suriye için de yeniden yapılanma.
"İSRAİL SALDIRGAN TUTUMUNA DEVAM EDİYOR"
Dünyadaki inanç özgürlüğünün en vahim alanları Kudüs'te yaşanmıştır. İsrail Filistin topraklarına yine saldırmıştır. Filistin hakları konusunda mektubumuzu BM'ye gönderdik. Bu çabalarımız önümüzdeki dönem de devam edecek.
Çeşitli ülkelerin parlementolarında Filistin'in devlet olarak kabul edilmesi önemlidir.
"ERMENİSTAN KENDİ GÖRÜŞLERİNİ EMPOZE ETMEYE ÇALIŞIYOR"
Ermenistan bizim attığımız her olumlu adıma rağmen sözde soykırım ile sadece kendi görüşlerini empoze etmeye çalışıyor. İnanıyorum ki bu iddialar üzerine kararlılıkla gidilecektir.
"CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI MİLLET VE DEVLETİN KUCAKLAŞMASININ ZİRVESİ OLACAKTIR"
Libya'daki kriz ortamından tek yolu: Kapsayıcı siyasettir. Libya'da dış müdahalede bulunulmaması gerekir.
Libya'da çatışmaların sürmesinden, hava saldırılarının sivil halka zarar vermesinden, taraflar arasında siyasi diyalogun başlamamasından endişe duyuyoruz.
Büyükelçiliklerimizi, konsolosluklarımızı milletimize yakışır olması için azami gayret sarf ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Saray'ı da bu bakış açısıyla yapılmıştır. Burası millet ve devletin kucaklaşmasının zirvesi olacaktır." dedi.
