Diyarbakır'daki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ''Biz, güzel Türkçemizi, güzel Kürtçemizle kardeş kılmaya geldik'' sözlerini memnuniyetle karşılayarak, sözlerin çözüm sürecine yeni bir ivme kazandırdığını belirtti.
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede konuşulan bütün dillerin vatanın güzelliği olduğunu vurgulayarak, Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Lazca ve bu ülkede konuşulan bütün bu dillerin ülkeyi geleceğe taşıyacak olan zenginlik olduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu'nun sözünün kuşatıcı ve barış dilini geliştirici, takdir edilecek bir söz olarak tarihe geçtiğini dile getiren Evsen, bu ifadelerin barışa ışık tuttuğunu vurguladı.
"KÜRTLER BU TÜR OLUMLU ADIMLARI DESTEKLİYOR"
Türkiye'de 80 yıldır iktidarda olanların çözemediği Kürt sorununa "Benim sorunum" yaklaşımıyla çözümler sunmanın olayın büyük kısmını çözmek olduğunu anlatan Evsen, şöyle devam etti:
''İnkardan tanımaya, anlamaya hatta öğrenmeye evrilen süreçte Kürtler bu tür olumlu adımları destekliyor ve bu adımların halktan daha güçlü destek bulacağına da inanıyoruz. 500 yıl önce İdris-i Bitlisi'nin bir daha kapanmamak üzere açtığı kardeşlik kapısı, başbakanın bu sözüyle birbirini karşılıklı anlama kapıları açılmıştır. Bunu görmek istemeyen gözler, kendilerini göremeyecek kadar kördür.''
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Derneği Şube Başkanı Yılmaz Cebe de başbakanın kullandığı ifadeyi bir şans olarak gördüklerini aktararak, bu sözleri birlik, beraberlik ve birlikte yaşama adına önemsediklerini dile getirdi.
Cebe, "Siyasi liderlerin söylemlerine müdahil olmak istemeyiz ancak Doğu Türkistan'daki kardeşlerimizin dili Türkçe'ye, Türkiye'deki Kürt kardeşlerimizin dili Kürtçe'ye de sahip çıkarak yanlarında olacağız'' dedi.
"MİLLET BARIŞIN YANINDA"
Töre Cinayetlerini Önleme ve Kadın Potansiyelini Değerlendirme Derneği (TÖRKAD) Başkanı Zeynep Alkış ise Başbakan Davutoğlu'nun Diyarbakır'da dostluk ve kardeşlik dilini kullanarak yüreklere hitap ettiğine işaret ederek, Kürtçe sözcüklerle vesayete ve dayatmaya rest çektiğini söyledi.
Davutoğlu'nun Kürtçe öğrenme arzusunu dile getirdiğini kaydeden Alkış, geçmişle yüzleşmeye kapı araladığını bildirdi.
"Jakoben bir zihniyetle yıllarca yasalar eliyle yasaklanan Kürtçe ve Kürtlerden korkmayın mesajı verdi. Türkiye ilk kez paradigma değişimi yaşıyor ve bu değişim Diyarbakır'da sayın Davutoğlu'nun konuşmasıyla taçlanmıştır'' diyen Alkış, başbakanın Kürt meselesini esir alarak yıllardır çözümsüz hale getirenlere inat, vicdanlara cesurca hitap ettiğini vurguladı.
Alkış, kardeşlik mesajlarının coğrafyanın umudu olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu umuttan rahatsız olanlar ise tükenmişlik içerisinde ırkçı bir propagandaya sarılarak kamplaşmaya yönelik açıklamalar yaptı. Irkçılığa yaslanarak faaliyet gösteren bu siyasi hareketin söylem ve politikaları sorunu sadece çözümsüz hale getirmedi, sorundan nemalanan bir anlayışı da doğurdu. İşte bu anlayış siliniyor ve silinmenin verdiği öfkeyle eski günlere davetiye çıkarmaya çalışıyor. Ama beyhude çabalar bunlar. Millet çözüm sürecinin mimarları ve barışın yanında.''
Akil Gençler Platformu Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Aydın da Diyarbakır'daki tüm siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile görüştüğünü, çözüm süreci ve atılan adımların toplumda yarattığı rahatlamayı yerinde görüp tespit ettiğini anlattı.
''Türklerin ve Kürtlerin bin yıllık tarihi birlikteliğinden bahsediliyorsa, Başbakan Davutoğlu'nun 'güzel Türkçemiz ve güzel Kürtçemiz' tabirinden hiçbir siyasetçinin rahatsız olmaması gerekiyor" diyen Aydın, "Başbakanın kongredeki konuşması eşitliği temel aldığından bundan kimsenin rahatsız olmaması gerekiyor. Asıl şuursuz olanlar başbakanın bölgedeki eşitliğe vurgu yaparak kardeşliği pekiştirmeye çalışmasından rahatsız olanlardır'' ifadesini kullandı.
