Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ'cü darbe girişiminin ardından Türkiye'nin birlik ve beraberliğini bütün dünyaya göstermek için 7 Ağustos 2016'da Yenikapı'da düzenlenen mitingin birinci yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Yenikapı ruhu incinmiştir. Yenikapı ruhuna ne yazık ki uyum sağlayamayanlar, hatta Yenikapı ruhunu kaybedenler oldu" değerlendirmesinde bulundu.
Bir grup gazeteci ile sohbet eden Yıldırım, Yenikapı ruhu, YAŞ atamaları ve FETÖ yargılamalarına ilişkin sorularını cevapladı. "Sizce Yenikapı ruhu halen korunuyor mu?" sorusu üzerine Yıldırım, "Yenikapı demek birlik, beraberlikse bu ülkenin milli birlik ve beraberliği zırh gibi. Bu ruh, Çanakkale ruhu gibi milli bir ruh olarak doğdu ve öyle de kalacak" dedi.
İNANDIRICILIĞINI YİTİRDİ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı'da "Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimi" deyip, ardından da "kontrollü darbe" demesiyle tüm inandırıcılığını yitirdiğini belirten Yıldırım, şöyle konuştu: "Bir de çıkıp 'Yenikapı ruhunu savunan tek lider benim' diyor. Keşke böyle olsaydı. Bundan ancak memnuniyet duyardık. Ama siz çıkıp da yalnız 250 şehidimizin ve gazilerimizin değil 80 milyonun ruhunu incittiniz. Bu ruha ilk günkü aşkla sahip çıkan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere partimizin her kademesinde görev alan arkadaşlarımıza, MHP'ye ve Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye, milletimize teşekkür etmek isterim."
KRİTERLERİMİZ ÇOK NETTİ
Son YAŞ toplantısının çok önemli olduğuna da dikkat çeken Yıldırım, "Kriterlerimiz çok netti. Değerlendirilen TSK personelinde liyakat, ehliyet aradık. Ancak elbette FETÖ ve bölücü terör örgütü ile mücadelede kararlı bir duruş da bizim için önemli bir kriter oldu. Atamalarda bunu net biçimde görmek mümkün. Ordu, Türk milletinin ordusudur. Bundan ötesi de laf-ı güzaftır" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, Akıncı Üssü davasına müdahil olmasına ilişkin soruya da şu karşılığı verdi: "Davanın görüşülmesine başlanmasıyla birlikte devletim adına, milletim adına, şehitlerimiz adına davaya müdahil olmayı istedim. Böyle bir davaya müdahil olmak, şehitlerimizin, milletimizin, devletimizin hakkını aramak bizim boynumuzun borcudur. Alçak darbe girişimine katılanların yargılandığı davalarda hukuk içinde en ağır cezaları almalarının takipçisi olacağız."
