Adalet Bakanı Tunç, DEM Parti'ye kapatma davası tartışmalarıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demokratik hukuk devletinde şiddetin olmayacağını, şiddetin ve şiddeti teşvikin suç sayıldığını söyleyen Bakan Tunç, "Bu gerek uluslararası sözleşmelerde gerekse kendi Anayasamızda, mevzuatımızda bu böyledir. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 19. maddesi şiddetle teşviki suç sayar. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. ve 11. maddesi şiddete yönelik örgütlenmeyi, şiddeti teşviki suç sayar. Dolayısıyla bunlar fikir özgürlüğü kapsamında, örgütlenme özgürlüğü kapsamında olmaz. Yine Anayasamızın 26. maddesi de şiddeti teşviki uygun görmez. Dolayısıyla demokratik hukuk devletlerinin hiçbirinde teröre müsaade edilmez, şiddete müsaade edilmez" dedi.
TERÖRLE MÜCADELEDE TAVİZ YOK
Ülkenin birlik ve beraberliğini, huzurunu bozmaya çalışan terör örgütlerinin hepsiyle mücadelede kararlılık mesajı veren Bakan Tunç, "Özellikle 40 yıldan bu yana şehitler verdiğimiz bölücü terör örgütü ile mücadelemizden de hiç taviz vermeyeceğiz. Ülkemizin birlik bütünlüğünü korumanın gayreti içerisinde olacağız" ifadelerini kullandı.
TERÖRÜ DESTEKLEYEN UYGULAMALAR YAPARSANIZ GEREĞİNİ YAPARIZ
Demokratik siyaset yaptığını söyleyenlerin de teröre karşı tavırlarını koymaları gerektiğini vurgulayan Tunç, şunları söyledi:
"Geçmişte koymadıkları için haklarında davalar açılan partiler oldu ve kapatılan partiler oldu. Şimdi bundan sonra da diyoruz ki; eğer böyle bir hukuki süreçle karşı karşıya kalmak istemiyorsanız terörle aranıza mesafe koyun, terörü reddedin, şiddeti reddedin ve demokratik siyaset yapmak istiyorsanız özgürce siyasetinizi yapın. Çünkü millet size oy verirken hizmet etsin diye oy veriyor, terörü desteklesin diye oy vermiyor. Dolayısıyla eğer terörü destekleyen, şiddete teşvik eden açıklamalarda bulunursanız, uygulamalar yaparsanız, böyle bir politika içerisinde olursanız o zaman demokratik hukuk devleti elbette ki buna müsaade etmez, yetkili makamlar devreye girer."
TERÖRLE MÜCADELEDE KARARLILIK MESAJI
Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda hiçbir kısıtlama olmadan herkesin eleştiri hakkı olduğunu kaydeden Bakan Tunç, "Onunda bir sınırı vardır, özgürlüğün de bir sınırı vardır. O da nedir, ülkemizin bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimiz, kişi hak ve özgürlüklerimiz ve yaşam hakkı. Dolayısıyla yaşam hakkının düşmanı olan terörle mücadele bir tek terörist kalmayıncaya kadar devam edecek" açıklamasında bulundu.
SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
Diyarbakır Sur Belediyesi'nde mazbata töreni esnasında Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarına hakaret içeren sözler söylenmesi üzerine başlatılan soruşturmaya ilişkin bilgi veren Bakan Tunç, "Diyarbakır Sur'da gerçekleşen olayla ilgili adli soruşturma hemen başlatılmıştı. Çünkü orada Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın resmini indirin şeklindeki ifadeleri kullanırken de devlet büyüklerine nasıl hakaret edildiğini, o galiz ifadeleri kabul etmek elbette ki mümkün değildi. O çirkin ifadeler neticesinde hemen adi soruşturma başlatıldı, gözaltı ve tutuklama işlemleri yargımız tarafından gerçekleştirildi ve soruşturmada devam ediyor" dedi.
HUKUKSUZ UYGULAMALARI GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZDE ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMALARLA KARŞI KARŞIYA KALIRSINIZ
Buna benzer olayların tekrar etmemesi gerektiğini söyleyen Bakan Tunç, "Milletimizin özellikle hassas olduğu, ülkemizin, devletimizin birlik beraberliği ile ilgili konularda özellikle milletimizin sinir uçlarıyla oynama konusunda eğer bunu yaparsanız bu hukuksuz uygulamaları gerçekleştirdiğinizde o zaman tabii ki adli idari soruşturmalarla karşı karşıya kalırsınız. O nedenle diyoruz zaten, burada herkes milletten aldığı yetkiyi anayasa ve kanunlar çerçevesi içerisinde kullanması gerekir, millete hizmet etmesi gerekir, başka yerlere, terör örgütlerine müsaade etmemesi gerekir" diye konuştu.
DEMOKRATİK SİYASET YAPIN, MİLLETTEN ALDIĞINIZ YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAYIN
Geçmişte bu tür terörle irtibat ve iltisak nedeniyle, terörü destekleme ve suç teşkil eden eylemler nedeniyle partilere kapatma davaları açıldığını ve kapatılan partiler olduğunu hatırlatan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu anda da devam eden davalar var. Dolayısıyla aynı şekilde aynı yolu izlerse DEM Partisi o zaman aynı muameleyle karşılaşır. Demokratik siyaset yapın, milletten aldığınız yetkiyi kötüye kullanmayın. Belediye seçimlerinde 78 belediye var DEM Partisi. Bu 78 belediye eğer terör destekleyen bir uygulama gerçekleştirirse ne olacak. Anayasamızın 127. Maddesi; belediyeler kanunu 45. maddesini açtığınızda, okuduğunuzda burada yasal mevzuat çerçevesi içerisinde eğer terörü destekliyorsa bir belediye yönetimi o zaman elbette ki geçmişteki uygulamaları hep beraber gördük. Hiç kimse durup dururken bir partinin kapatılmasını ister mi, istemez. Hiç kimse bir belediyeye kayyum atanmasını ister mi, istemez. Ama siz halka hizmet yerine o milletin kaynaklarını o devletin gönderdiği ödenekleri siz millete hizmet yerine başka yerlere, bu millet düşmanlarına aktarma gayreti içerisinde olursanız ki geçmişte bunun örnekleri oldu ve bu uygulamalar gerçekleşti. Eğer yine bunlar tekrar ederse elbette ki o zaman Anayasada kanunlar çerçevesi içerisinde o verilen yetkiler kullanılır. Bu yetkileri kullanmak zorunda kalmamak önemli olan."
