Şirketlere ve hükümetlere inovasyon konusunda danışmanlık yapan Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. John Kao, Samsung'un davetlisi olarak geçtiğimiz günlerde İstanbul'a geldi. Kendini "Yenilik Aktivisti" olarak tanımlayan Kao, yaratıcılık ve girişimciliğin çocuk yaşlarda desteklenmesi amacıyla "Edge makers" adıyla bir web sitesi programı geliştirdi. İnovasyonu bir yetenek olarak değerlendiren Dr. John Kao ile inovasyon, eğitim ve teknoloji üçgenini konuştuk.
İnovasyonu nasıl tanımlıyorsunuz?
Bence inovasyon bir yeti. Bunun bir uygulama gibi öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle inovasyonun, tıpkı piyano çalmak gibi, istenilen özelliğin sürekli olarak hayata geçirilmesini sağlayan bir set olduğunu düşünüyorum.
Ülkelere inovasyon konusunda danışmanlık hizmeti veriyorsunuz. İnovasyona bakış açıları nasıl?
Ulusal alanda rekabetçi olmalarını sağlayan özelliklerini inovasyona borçlu olan Singapur ve Finlandiya gibi ülkelerden, inovasyon kültürlerinin temeline işlemiş olan ABD'ye kadar birçok ülke bu konuda yatırım yapıyor. İnovasyona yönelik ilginin bu denli artmış olmasının sebebi liderlerin, inovasyonun sosyal ve ekonomik kalkınmaya giden yolu açtığını görmüş olmaları. Bu nedenle, ulusal rekabetçiliğinizin kaynaklarını sürekli olarak yeniden keşfetmek zorundasınız. Artık gelişmekte olan ekonomiler ve yükselmekte olan topluluklar yüksek oranda inovasyon gerçekleştiriyor. Bunun nedeni de ele alınması gereken son derece önemli sorunları olması.
Nasıl yani?
Dünyada ters inovasyon diye bir kavram mevcut. Yani bir fikri ya da buluşu en zorlu ortamda geliştirebilme. Bu durum bize şunu gösteriyor: Artık inovasyonun tam anlamıyla açıklayan ve her ortama uygulanabilen altın bir kuralı yok. Bir ülkede inovasyon istiyorsanız onu nasıl yapacağını bilen insanların olması gerekiyor. Bu tür insanlara sahip olabilmek için de inovasyonu nasıl yapılabileceğini öğretmeniz gerekiyor. Bu nedenle ben inovasyonun eğitimle geliştirilebileceğini savunuyorum.
İnovasyonu artırmak için eğitim alanında ne tür yöntemler izlenmeli? Bunlar Türkiye'ye nasıl uyarlanabilir?
Türkiye tasarım, kültür ve akademik başarı konusunda inanılmaz bir geleneğe sahip. Bu mevcut varlıkları alıp 21. yüzyıla nasıl geçiş yapabilirsiniz? Bu bence gençlerin yaratıcı, inovatör ve girişimci olmak üzere harekete geçirilmesine bağlı. İşte burada müfredat temelleri atıyor. Eğer inovasyon tüm çocukların eğitiminin bir parçası olursa, büyüdükçe nesil olarak daha farklı kariyerlere sahip olabilirler. Kendi başlarına bir şey yapmaya, bir organizasyon içinde yer alıyorlarsa bir şeyleri olumlu bir şekilde değiştirmeye veya başlatmaya daha eğilimli olabilirler.
BİLGİ HIZLA GLOBALLEŞİYOR
İnovasyonu artırmak üzere teknolojiye katkıda bulunan şeyler neler? Teknoloji eğitimin geleceğinde önemli bir rol oynuyor. Çünkü insanlar arasındaki bağlantıyı destekliyor. Bu nedenle Edge Makers olarak Samsung'la kurduğumuz işbirliği bizi heyecanlandırıyor. Şu anda Bali, Şili, Brezilya ve New York'ta çocuklar birbiriyle iletişime geçiyor. Yeni bir konuyu öğrendiklerinde birbirleriyle paylaşabiliyor. Geniş ölçekli küresel bir rekabeti beraberinde getiren bu oluşum aynı zamanda bilginin hızla globalleşmesini sağlıyor.
EĞİTİMDE TABLET ŞART
Türkiye'de öğrencilere tablet vererek eğitimi dijital ortama taşıyan Fatih projesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyada büyük şirket sadece diplomaya bakmıyor. Diploma notunuzdan çok ne kadar girişimci bir ruha sahip olduğunuzla ilgileniyor. Tablet destekli eğitim bu noktada çok önemli bir rol oynuyor.