Randstad'ın 2000'den bugüne her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği İşveren Markası Araştırması tamamlandı. 26 ülkede faaliyet gösteren 5 bin 495 şirkette çalışan 18-65 yaş aralığında 160 binin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre çalışanların iş-yaşam dengesine verdiği önem giderek artıyor. Tatmin edici bir ücret, garantili bir iş gibi faktörler ne kadar önemli olsa da bunlar işvereni vazgeçilmez kılma konusunda yeterli değil. Araştırmaya göre aktif çalışan kesim içinde en büyük nüfusa sahip Y Kuşağı ve özellikle kadınlar için bir kuruluşu cazip kılan en önemli iki şey: İyi bir iş yaşam dengesi kurmaya olanak tanıması ve işyerinin pozitif atmosferi.
GENÇLER VE KADINLAR İSTİYOR
Randstad Türkiye ve Yunanistan Yönetici Direktörü Leigh Ostergard, "Çalışan hangi kurumda daha dengeli bir yaşam süreceğine inanıyorsa o kurumu tercih ediyor" dedi. Beklentilerin değiştiğini aktaran Ostergard, "İnsanlar mutlu ve huzurlu ortamlarda çalışmak istiyor. Özellikle Y Kuşağı ve kadınlar hem içeride hem de dışarıda var olmak istiyor" ifadelerini kullandı.
ÇAL IŞMA ORTAMI POZİTİF OLMALI
Çalışanların sosyal hayatlarını iş yaşamlarıyla dengeleyebildiği, hoş bir ofis atmosferinin hakim olduğu kuruluşlar cazip bulunuyor. Geleceğin en iyi performans gösteren çalışanlarını kuruma çekmek ve elde tutmak için işverenlerin iyi bir iş-yaşam dengesi vadetmesi ve hoş bir çalışma ortamı yaratması gerekiyor.