2010'da eğitim hayatına başlayan ve bugüne kadar 15 bine yakın mezun veren Nişantaşı Üniversitesi, öğrencilerinin yüzde 80'ini işe yerleştirdi. Nişantaşı Üniversitesi'nin kurucu üyesi ve Genel Sekreteri Can Uysal, "Hedefimiz öğrencisini işe yerleştiren gerçek bir üniversite olmak" dedi. Bu kapsamda şirketlerle birebir görüşmeler yapan, üniversitenin sahibi değil adeta iş bulma kurumu gibi çalışan Uysal ile Nişantaşı Üniversitesi'nin akademi-sanayi işbirliği yönündeki çalışmalarını ve yeni projelerini konuştuk.
Bu süreç nasıl başladı?
Ben daha önce uluslararası şirketlerde yönetici olarak çalıştım. 'Hayalinizdeki şirket nasıl?' sorusuyla çok karşılaştım. 2011'de Nişantaşı Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak başladıktan sonra ben de moda bölümü öğrencilerine aynı soruyu sordum. Bir anket yaptık ve birinci seçilen şirketin sahibiyle bir öğretim üyesi olarak tanıştım. Şirketin sahibi bu işten bir sonuç çıkmayacağını söyledi. Ben de yardımcı olabileceğimi belirtince, 'Ne yani hocam Germer mi (moda kalıp programı) öğreteceksiniz çocuklara' dedi. Ben de 'Evet, bunun laboratuvarını kuracağız. Ancak siz de bizim çocukları işe alacaksınız' dedim. Biz laboratuvarı kurduk. Ardından şirketin İK birimini davet ettik. Beğendikleri öğrencileri önce staja sonra da işe almalarını istedik. O yıl 30 öğrencimizi aldılar. Diğer şirketlerle de aynı işbirliklerini yaptık.
Şirketlerle nasıl bir işbirliği yapıyorsunuz?
Şirketten talepleri alıyoruz. Onlardan bir kişiyi de bu sürece dahil ederek müfredata talep ettikleri dersleri ekliyoruz. Şirket personeli de zaman zaman derslere giriyor. Birlikte workshoplar yapıyoruz.
4 SEKTÖRLE İŞBİRLİĞİ
Kaç sektörle çalışıyorsunuz?
Bilişim, tekstil, lojistik ve perakende sektörlerinde işbirliklerimiz var. Diğer sektörlere de gittim ancak reddedildim. İnsanlar biraz mesafeli yaklaşıyor.
Şirketler, üniversitelerin akademi-sanayi işbirliğine adım atmadığını söylüyor...
Doğru. Çünkü üniversitelerde çok fazla prosedür var. Fakat biz dinamik bir üniversiteyiz. Ben şirketlere gidip, 'Gelin işbirliği yapalım, ne istiyorsunuz ona göre eğitim verelim. Başarılı bulduğunuz çocukları işe alın, birlikte istihdam sağlayalım' diyorum. 6 yıldır birlikte ciddi yol kat etik.
10 BİNDEN FAZLA ÖĞRENCİYE İŞ
Üniversitenizin işe yerleştirme oranı nedir?
2016'da üniversitemizden mezun olanların yüzde 77'i işe yerleşti. Bu oran her yıl artıyor, 2017'de yüzde 80'i bulacaktır. Bugüne kadar 10 binin üzerinde öğrenciye iş bulduk. Bunların işe başlama maaş ortalaması 3 bin TL. Bizim bu başarıyı yakalamamızda en büyük etken de bölümlerimizin uygulama ağırlıklı olmasından kaynaklanıyor. Çocuk okurken uzmanlaşıyor.
?
DUBLİN'E AŞÇI İHRAÇ EDECEK
Yurtdışı projeleriz var mı?
Dublin'de çok ciddi bir restorancılık işi var ama iyi aşçı yok. Bu nedenle de maaşlar çok yukarıda. Orta sınıf bir aşçı 5-7 bin euro maaş alıyor. Ben de orada restoranlar birliği ile görüştüm ve öğrencileri ihraç edebileceğimiz söyledim. Kabul ettiler. Bu yıl gastronomi ve mutfak sanatları mezunu 8 öğrencimizi Dublin'e ihraç ediyoruz. Dil eğitiminin ardından işe başlayacaklar.
ÖĞRENCİYE GİRİŞİM SERMAYESİ
Kolejlerinizde de benzer projeleriniz var mı?
Biltes Koleji'nde ilk ve ortaokul öğrencilerinin girişimcilik ruhunun gelişmesi ve özgüvenlerinin oluşması için çalışma başlattık. Sosyal girişimcilik kulübündeki çocuklar kendi yapıklarını satıp para kazanacaklar. Kulüpte 15-20 öğrenci olacak. 10 bin TL'lik ilk sermayelerini de ben vereceğim.
FASON STAJ EN BÜYÜK SORUN
Başka ne gibi projeleriniz var?
Galatasaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi iş başında mesleki uygulamalar adını verdiği bir proje yürütüyor. Biz bu projenin benzerini hayata geçirdik. Buna göre öğrenci 8'inci yarıyılda okula değil bir şirkete gidiyor. Oraya bir proje sunuyor ve bununla şirketin kâr elde etmesi gerekiyor. Proje boyunca öğrencinin yöneticisi görüşüyor ve birlikte puanlama yapıyoruz. Böylece fason staj yapmıyor. Türkiye'nin en büyük problemlerinden birisi fason stajlar. Öğrenci stajını doğru yapsa işini de doğru yapar.