ŞAHAN YADIRGANMAZ
'Celal ile Ceren' filmi 'Recep İvedik' serisinden sonra risk midir Şahan Gökbakar için? Seyirci yadırgar mı sizce? Bence risk değil. Çünkü Şahan, bin yüzlü bir adam; bir gün 'Recep İvedik', bir gün başka birisi... Şahan geçmişte yaptığı işlerle, hangi kılığa girerse girsin başarılı olacağını defalarca kanıtlamış bir oyuncu. Yadırganacağını hiç sanmıyorum. Bence çok sevimli bir film oldu. 'Recep İvedik'ler bir süper kahraman hikayesiyken, bu film sıradan bir insanın hikayesi.
EVRENSEL BİR HİKAYESİ VAR
'Aşk Tesadüfleri Sever' filminizin halen bu kadar ilgi görmesini ve yurt dışında da beğenilmesini neye bağlıyorsunuz?
Filmde tesadüfler üzerine kurulu bir aşk hikayesi anlatılıyor. Bu da dünyanın her yerinde işlenen bir konu. Sonuçta bir insan hikayesi ve evrensel bir boyutu var. Biz birçok uluslararası festivalden 'En İyi Film' ödülü aldık ama filmimizin yurt dışında tekrar çekilecek olması ödülden çok daha anlamlı geliyor bana.
Neden bunu daha anlamlı buluyorsunuz?
Bu; bizim kendi ülkemizde, kendi insanımız için yaptığımız bir işi seyredenlerin, kendi insanlarının da bu hikayeyi izleyebileceği hissine kapıldıkları anlamına geliyor. Bu da filmimizi evrensel kılıyor. Bizim esas yapmak istediğimiz şey de buydu zaten; evrensel bir iş yapmak.
BEN NE ZİRVEDEYİM NE DE ZİRVEDE OLMANIN HAYALİNİ KURUYORUM
'Aşk Tesadüfleri Sever' filminin 2.5 milyonluk gişe başarısı ve uluslararası arenada ses getirmesi sizi nasıl etkiledi?
Özgüven verdiği kesin. 'Başarabiliriz' hissi yarattı. Cesaret kazandırdı. Her yaptığınız film, yapmayı hayal ettiğiniz bir sonraki filmin anahtarı aslında. O yüzden 'Aşk Tesadüfleri Sever'in benim hayatımda film olarak yeri ve değeri çok fazla. Bana gelen yönetmenlik tekliflerini artırdı. Ama "Bu adam benim filmimi çekerse gişe rekoru kırarız" diye tercih edilmemeliyim. Gişe başarısı beklentisiyle bana gelen bazı teklifleri kibarca reddettim.
Öyle bir lüksünüz var yani...
10 yıl sonra bu kadar talep görmeyeceğimi biliyorum, buna rağmen her filmi ben yöneteceğim diye bakmıyorum olaya. Ucunu görmediğim, bulutların arkasındaki bir tepeye doğru tırmandığım hissindeyim. Bunun sonu yok. Önemli olan o tırmanma süreci, zirveye ulaşmak değil. Bu işin zirvesi her zaman bulutlu bir yer. Ben ne zirvedeyim, ne de zirvede olmak istiyorum.
KIVANÇ İSTİKRARLI VE ÇOK YETENEKLİ
Magnum reklamında Kıvanç Tatlıtuğ ile çalıştınız; bir filminizde oynamasını ister misiniz?
Kesinlikle! Biz Kıvanç'la daha önce THY için reklam filmi çekmiştik; oradan tanışıyoruz ama bu son reklamla daha da yakınlaştık. Kıvanç, 'kabuğuna sığmaz' derler ya, aynen öyle biri. Sürekli öğrenmeye aç. Doğru yolda yürüdüğünün farkında ama önünde aşması gereken bir sürü insanın olduğunun da bilincinde. Mütevazı, istikrarlı ve çok yetenekli. Beni en çok heyecanlandıran oyunculardan biri. Özellikle bir filmim onun için çok uygun.
GERÇEKTEN İSTİYOR
Popülaritesini iyi yönetebildiğini düşünüyor musunuz?
Popülaritesi ve oyunculukla ilgili heyecanları çok farklı yürüyor. Popülerliği, onun dışında ve ona rağmen yürüyor. Oyunculuk serüveni bundan tamamen bağımsız, çok daha başka sancıları barındıran bir şey. Kıvanç sadece yakışıklı jön olmanın yanında, gerçekten bunu isteyen ve kafa yoran biri...
YILMAZ'IN EN İYİ İŞİ OLACAK
Yılmaz Erdoğan'ın çektiği 'Kelebeğin Rüyası' filmi merakla bekleniyor. Siz bu filmde nasıl bir görev üstlendiniz?
'Kelebeğin Rüyası' seyirciye saygı duruşu niteliğindeki bir dönem filmi. Biz Yılmaz Erdoğan'ın yaratmaya çalıştığı atmosferi, onun hayalini hayata geçirecek bütün teknik ve kreatif kadronun oluşumunu üstlendik. Yılmaz, çekmeyi planladığı şekilde çekebilsin diye çaba gösterdik. Bence Yılmaz bu filmle birlikte kariyerinin de en iyi işini yapmış olacak.