Dünyanın önde gelen mücevher ve saat fuarı Basel World, bu yıl 27 Mart-3 Nisan tarihleri arasında İsviçre'nin Basel şehrinde gerçekleşti. Dünyanın en büyük saat markalarının üretim merkezleri, saatin doğduğu şehir olan Basel'de toplanmış. TAG Heuer'in davetlisi olarak katıldığım fuarın ilk günü sabahın erken saatinde yola koyulup markanın üretim merkezine gittik. Şehre iki saat mesafedeki merkez bir yıl önce kurulmuş. Bu merkez için 40 milyon İsviçre Frangı yatırım yapan markanın üç fabrikası daha bulunuyor. Gezdiğimiz merkezin içerisi, aynı zamanda saat ustalarının yetiştirildiği bir okul gibi.
SAATE SANAT DOKUNUŞU
Az sayıda İsviçre saat markası, saatin tüm parçalarını üretiyor. Ancak tasarımcıların sihirli dokunuşları ve fikirleri ile ortaya harika sonuçlar çıkmaya başlamış. TAG Heuer'in; Basel 2014'deki mottosu 'Art of Manufacturing', yani üretim sanatı. Fabrikanın üretim alanına girince, saat tasarımcılarının birer sanatçı gibi çalıştığını görebiliyorsunuz. Fabrikayı gezdiren yetkili, iki dakika içerisinde bir saat makinası üretebildiklerinin söyledi. Markanın bu yıl ki sürprizi: Calibre CH80. Bu yeni makina; 6.5 mm incelikte, 80 saat güç rezervine ve göz alıcı bir estetiğe sahip. Fiyatları ise 15 bin liradan başlıyor. Böylece Haute Horlogerie olarak adlandırılan 'yüksek saatçilik' felsefeleri ile en çok tercih edilen Carrera modelinin geldiği son nokta gözler önüne serildi. Fabrika ziyaretimizin hemen ardından fuar alanına gittik. Fuar alanında bizi TAG Heuer'in son kuşak temsilcisi Jack Heuer karşıladı. Marka, bu yıl Monaco V4 modelinin 10'uncu yılını kutluyor. Bu nedenle 2014 Basel Wold'e damgasını vuran Monaco V4 Tourbillon; düzenlenen 800 kişilik özel parti ile tüm basına tanıtıldı. Tourbillon, saatçilikte son nokta. Yer çekimi kuvvetinin saatin çalışması üzerindeki etkilerini sıfırlamak amacıyla üretilmiş bir komplikasyon. Üreticiler, ürettikleri Tourbillon'lar ile teknik olarak birbirlerine meydan okudular. Bugüne kadar Cameron Diaz, Leonardo Di Caprio ve Maria Shapova gibi isimlerle çalışan TAG Heuer; önümüzdeki günlerde iki yeni isimle anlamış.
TÜRKLER LÜKS SEVİYOR
Fuarın en ilgi çeken markalarından biri de Armani Exchange idi. Dev bir banka kasasını andıran girişi ve büyüleyici dekoruyla konukların dikkatini çekti. Fuardaki Türk katılımcıların, özellikle üst segment saatlerle ilgilenmesi de dikkatlerden kaçmadı.