Muğla'nın Yatağan ilçesindeki Eskihisar köyünde yer alan, bir kadına armağan edilmek için kurulan ve adını bir kadından alan Stratonikeia, kültürel ve sanatsal faaliyetlerde bulunmak üzere yedi iş kadını tarafından kurulan Etnik Popüler Sanatlar Derneği'nin (EPOS7) çabaları sayesinde tüm dünyaya tanıtılmaya çalışılıyor. EPOS7 Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kozanoğlu, Başkan Yardımcısı Arzu Sabancı ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Eskihisar Mahallesi'ndeki Stratonikeia antik kentinin güzelliklerini yaşama imkanı buldum. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim; artık Bodrum, sadece deniz-kum güneş-tatil için değil kültür turizmi için de akla gelen ilk yerlerden biri olmaya aday. Bodrum Milas Havalimanı'na yaklaşık bir saat uzaklıktaki bu antik kentin Dünya Kültür mirasına aday olması için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Genellikle stajyer öğrencilerin dönemsel çalışmalarıyla gün yüzüne çıkan Stratonikeia'nın en büyük destekçilerinden biri olan EPOS7 Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Kozanoğlu, "Bizler kültür elçileri olarak bulunduğumuz her ortamda Yatağan'ın güzellikleri tanıtmaya çalışacağız. Zaten Stratonikeia'nın Unesco Dünya Kültür Mirası listesine aday adayı olmasını sağladık. Bundan sonra da tanıtılması için elimizden geleni yapmaya kararlıyız" dedi.
ROMA'DAN OSMANLI'YA
Jolly Tur'un düzenlediği gezi boyunca kazı başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt bizlere antik kent hakkında detaylı bilgiler verdi. Hellenistik dönem boyunca Seleukos, Ptolemaios, Makedonyalılar, Rodos ve Roma arasında el değiştiren Stratonikeia, M.Ö. 130/129 yılında tamamen Roma'ya bağlanmış. Anadolu'nun fethinden sonra Türk hakimiyetine giren kentte beylikler, Osmanlı ve cumhuriyet döneminde de yerleşim devam etmiş.1957 yılındaki deprem sonrasında yeni yerleşim alanına taşınan Eskihisar Köyü'nde halen tarihi köy evlerinde yaşayan birkaç aile var. Organik dokunun bozulmadığı, taşlık yolların bile gayet güzel korunduğunu gözlemlediğimiz gezi sırasında Gymnasion (spor okulu) daki sürpriz hepimizi şaşırttı. Orada çalışıyormuş görüntüsü veren kişiler bir anda arya söylemeye başladı. Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının söylediği aryalar tarihi dokuya ayrı bir hava kattı.
BÜYÜLEYİCİ ATMOSFER
Tarihi yapıların yan yana yer aldığı kent, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait yapıları bir arada barındırarak müthiş bir zenginlik sunuyor. Öyle ki, antik dönemden günümüze kadar yaşayan tarihi kentte Osmanlı kültürüne ait ağa evi ile Roma döneminden kalan meclis binasını yan yana görmek mümkün. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de geçen Şaban Ağa Camii, Roma hamamı, Selçuk hamamı gibi yapıların yer aldığı antik kentte 2 bin 500 yıllık tiyatro tüm ihtişamıyla öne çıkıyor. Helenistik dönemden itibaren varlığını sürdüren 15 bin kişilik tiyatronun taş zemininde, yıllar evvel Romalıların oturduğunu, nice aryaların söylendiğini, oyunların sahnelendiğini düşünmek bir garip hissettiriyor. Günün sonunda tarihe tanıklık etmenin keyfini yaşarken, bu antik kenti tanıtmak ve yaşatmak için çalışan kişilerin çabasına şapka çıkarıyoruz.
