Ünlü komedyen Şafak Sezer, 'Ketenpere' isimli yeni filmiyle yine izleyiciyi güldürmeye hazırlanıyor.
Çekimlerinin bir bölümü Beykoz Kundura Fabrikası'nda yapılan filmde Sezer, 'Kalender' isimli bir adamı canlandırıyor. Hakan Ural, Serkan Şengül ve Elif Erdoğan'ın başlıca rolleri üstlendiği filmin senaryosunda da Sezer'in imzası bulunuyor. Ünlü komedyenle sette buluşup hem yeni filmini, hem de gelecek planlarını konuştuk...
Bu filmde sizi yeni bir rolde izleyeceğiz. Bizi neler bekliyor?
Bir film yapımcısının amcasının 'Kalender' isimli oğlunu canlandırıyorum.
Mahallesindeki arkadaşlarını, komşularını setlere götüren bir adam. Küçük bir suçtan dolayı cezaevinde yatıyor. Orada tanıştığı bir adamla dost oluyor.
'Kalender', aslında oyuncu olmak istiyor ama sektörde torpili olmadığı için figüran oluyor hep. Daha sonra cezaevinde tanıştığı 'Vefa' abisiyle bir maceraya atılıyor.
Gerçekten sektörde torpil önemli mi?
Kamera önünde torpil olmaz. Eğer oynarsan olursun, seyirci severse oynarsın. Yoksa torpilin kralı da olsa olmaz.
Filmin senaryosu da size ait. Nasıl ortaya çıktı bu hikaye?
Yapımcımızla bir film hakkında konuşuyorduk, elimizde birkaç senaryo vardı.
Sonra bunu seçtik. Bu da 'Kolpaçino' serisi gibi devam edecek. Aslında ilk defa devamı olsun diye bir film yazdım. Tutarsa eğer, devamı gelir. Aslında 'Kolpaçino'ya seri olacak diye başlamamıştık.
SON BEŞ YILIMDA HERKESİ AĞLATACAĞIM
Bu filmde daha önce birçok kez birlikte rol aldığınız isimler var. Sürekli aynı oyuncularla çalışan bazı kişiler eleştiriliyor.
Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim kadromuzda yeni isimler de var.
Hatta bu kadroyla henüz adam akıllı bir şey yapmadığımızı düşünüyorum. İki film yaptık ve yeteneklerini daha göremedim. Bu filmde yeteneklerini konuşturacaklar.
Hep komedi projeleri yapmaya devam mı edeceksiniz?
Seyircilerim hazır olsun; son beş senemde onları hep ağlatacağım. Yıllardır komedide rol aldım, kariyerimi bitirmeye yakın herkesi ağlatacağım! İzleyiciler hazırlansın...
Ama şimdilik komediye devam...
Bizden sürekli erkek formatlı işler çıkıyor.
Benim aşk hikayesinde oynamam insanlara inandırıcı gelmez. Hayatımda bir aşk yaşadım ve hanımefendiyle hemen evlendim zaten. (Gülüyor)
Eşiniz sizi ilk gördüğünde "Bu şaşı mıydı, çapak mıydı neydi, o komedyen adam değil mi?" demiş. Siz onu ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?
Çapak demiş bana yahu! Biz tanıştıktan üç gün sonra, "Bak gör, seninle evleneceğiz" dedim.
Şimdi 20'nci yılımıza giriyoruz.
Gül gibi iki çocuğumuz var.
Uzun bir aradan sonra ekrana döndünüz. 'Türk Malı'nda Mehmet Ali Erbil'le birlikte oynuyorsunuz.
Mehmet Ali'nin çekimleri genellikle hastanede yapılıyor! (Gülüyor) Sonunda ben hastalanırsam, kesin o benimle dalga geçecek!
Çekimler iyi gidiyor, ekranı özlemişim.
'VAY BE' DEDİĞİM KİŞİLER OLDU
İlerisi için başka projeleriniz var mı?
Korku komedisi türünde bir şey var aklımda. Daha iyi bir şeyler yapacağım...
Sağlık sorunları yaşadınız, kalp krizi geçirdiğiniz söylendi. Hastalığınız neydi?
Kas sıkışması aslında; bir zaman sonra sinirlerin birbiriyle kaynaşamamasıymış.
Bir yere kaynak yaparsın, tutmaz ya; benim sinirler de kaynak olmamış. Şimdi iyiyim.
Hastalık sürecinde beklediğiniz desteği gördünüz mü? Sizi şaşırtanlar oldu mu?
Dostlukta her şey var; iyi de olabilir, kötü de... Kin tutmam ama unutulmuyor. Arada bir 'Vay be' dediğim kişiler aklıma geliyor ama çok da takılmıyorum.
Oyunculuğa eşek rolüyle başladığınızı söylemiştiniz. Bugün geldiğiniz noktayı nasıl buluyorsunuz?
Altyapıda tiyatro olunca istediğiniz kariyere ulaşıyorsunuz. Daha azını hayal ederek bu mesleğe giren var mıdır bilmem. Çok zorluk çektim ama bu çıkışı hep bekliyordum.
'KOLPAÇİNO'NUN İKİNCİSİ BİRAZ ZORLAMA OLDU
'Kolpaçino' serisine niye devam etmediniz?
Nasıl olsa garanti bir izleyiciniz var... Aslında 'Kolpaçino' hayali bir kerelikti; ikincisi biraz zorlama oldu. Üçüncüde hayalden çıkmaya başladı, fanteziye girdi. Daha ne yapabilirdik, bilmiyorum. Bu ülkede 250-300 kelime kullanarak konuşuyoruz. Üç-dört tane konu var, onun üstünden devir daim yapılıyormuş gibi oluyor. İlk konu güzeldi, ikinci filmde konuya diğer hikayelerimizi de kattık. Fakat bu seyirci için riskli bir durum. 'Kutsal Damacana' da öyle bir filmdi.
Özeleştiri yapıyorsunuz yani... Bu, ünlü insanlar için zor bir şey...
Tabii ki kendimi eleştireceğim, diğer türlü olmuyor. Sinemada ticaret söz konusu ama sürekli garantiye oynamak doğru olur mu bilmiyorum. Belki o zamanlar senaryo yazarlığında çok iyi değildik, hikayenin devamını iyi kurgulayamadık... Şimdi daha düzenli yazıyoruz. Otomatiğe dönmeden, başka işler yapmak lazım.
BAYRAM SABAHLARI ÇALIŞMAM, EVDE AİLEMLE OLURUM
Bayramları nasıl geçiriyorsunuz?
Eski bayramlar yok tabii ki... Çünkü devir değişti ama biz elimizden geldiğince devam ettirmeye çalışıyoruz. Evlendikten sonra neredeyse hiçbir bayram sabahı çalışmadım. Bayram sabahları ailemle bir arada olmaya özen gösteriyorum. Çocuklara yeni kıyafetler alırım, eve misafir gelmesini isterim, büyükleri ararım. Tabii çağımız biraz değişti, bayramda beni aramayanlara çok kızmam. Sadece basın danışmanım aramazsa kızarım! Allah herkesin kurbanlarını kabul etsin. Herkese iyi bayramlar diliyorum.