10 Ekim'de 'Broadway'den İstanbul'a' adlı müzikalde seyirci karşısına çıkacak olan Yeliz Şar, GÜNAYDIN'ın sorularımızı yanıtladı. Şar, oyunculuk kariyerinden özel hayatına kadar samimi açıklamalar yaptı...
'Broadway'den İstanbul'a' müzikalinden bahseder misiniz?
17 senedir ekrandayım, dokuz senedir tiyatro yapıyorum. Müzikal her oyuncunun olduğu gibi benim de hayalimdi. Duyduğum anda çok heyecanlandım. Projenin yönetmeni olan Haldun Dormen zaten benim hocam. Çok güçlü bir kadromuz var. Provalar devam ediyor, dizlerim yara bere içinde. Eğer provam varsa, bir önceki gün uyku tutmuyor. Müzikali, Harbiye Açıkhava'da oynayacak olmamız ayrı bir heyecan. Şan eğitimim vardı ama bu müzikal için ekstra şan dersleri de aldım. Hayatımı 10 Ekim'e odaklamış durumdayım. Rolüm çok ters köşe, benden beklenen bir şey değil. O yüzden bütün oyunculuk şartlarımı zorluyorum.
ARTIK 'HAYIR' DİYORUM
Bu sezon yeni dizi veya tiyatro projeniz var mı?
Volkan Severcan, Melda Gür, Bekir Aksoy ve Pelin Akil'le beraber üç sezon 'Abim Geldi' adında inanılmaz güzel bir oyun oynadık. O yüzden üç sezon dizi yapma şansım olmadı. Hem tiyatro, hem de dizi birlikte olmuyor. Müzikalden sonra dizi inşallah olacak.
Dizi sektörünü nasıl buluyorsunuz?
Türk dizilerinin yurt dışında talep görmesi gurur verici. Oyuncularımızın tanınırlığının artması bakımından da güzel. Şimdi bir de internet dizileri revaçta. Çok fazla oyuncu var.
Kariyerinizle ilgili neler söyleyeceksiniz?
Şu anda belli yaşa geldim, 'hayır' diyebilme lüksüm var artık. Bir sahne hoşuma gitmediğinde hayır diyebiliyorum. Ne istediğimi, hedefimi biliyorum. İyi bir oyuncu olabilirsem ne mutlu bana. Arkamda güzel işler bırakmak istiyorum.
Eşiniz Tolga Güleç'in de oyuncu olması evliliğiniz için avantaj mı?
Ben Tolga'nın oyunculuğuna hayranım. Sürekli ters köşe rollerde oynuyor. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Bazen 'İki oyuncunun evliliği yürümez' diyorlar ama çok şükür beş yıldır evliyiz. Başka bir meslekte olsaydık evliliği yürütmek zor olabilirdi çünkü gece yarılarına kadar süren çekimler oluyor. Bunu her eş anlayışla karşılamaz.
Birbirinizi en çok hangi konularda eleştirirsiniz?
Ben çok eleştiriye açık değilim. Bazen eşimin yaptığı eleştirilere kızabiliyorum ama ben onu çok ağır eleştiririm.
Aranızda kıskançlıklar oluyor mu?
Evlendikten sonra kıskançlığım bitti çünkü hem karşımdakine güvenim, hem de özgüvenim arttı. Tolga da jest ve davranışlarıyla öyle güzel onore ediyor, bana öyle güzel davranıyor ki; Allah bozmasın. O yüzden kıskançlık gibi durumlar yaşamıyoruz. İşle ilgili de kıskançlığımız olmuyor. Zaten öyle olsa; birbirimizi seçmezdik çünkü evlenmeden önce oyuncuyduk.
Bu güzel evliliği bebekle taçlandıracak mısınız?
Ailelerden çok baskı var; hayırlısı. Tolga benden daha çok istiyor. 'Çocuk da yaparım, kariyer de' benim mantığıma pek uymuyor. Bebek olursa her şeyi rafa kaldırır, bir-iki senemi onunla geçirmek isterim. Şimdilik hayatı akışa bıraktım, plan-program yapmıyorum. 40 yaşıma bastığımda ilk iki ay çok bunalıma girdim ama sonra kendimi daha iyi algıladım. Artık ne istediğimi biliyorum.
Estetik operasyonlara nasıl bakıyorsunuz?
Bu aralar biraz kaz ayaklarım oluştu ama oyunculukta mimiklerini kullanmak zorundasın. Dolgu ya da botoks yaptırdığınızda yüzdeki ifade kayboluyor, duygular ölüyor. İhtiyacım olmadığı sürece estetik yaptırmayı düşünmüyorum.
İYİ OYUNCU HER ROLÜN ALTINDAN KALKABİLMELİ
'Broadway'den İstanbul'a' müzikalinde Perran Kutman gibi usta isimlerle aynı sahnede buluşacaksınız. Bu sizde stres yaratıyor mu?
İnanılmaz bir
sorumluluk hissediyorum.
Hocalarımla
aynı sahnede olmaktan
gurur duyuyorum.
Perran Kutman, benim
için çok özeldir.
'Perihan Abla' dizisi
ile büyüdüm. Selçuk
Yöntem de çok özel
bir tiyatrocu. Onların
olması daha çok çalışmamı
gerektiriyor.
Dizi çok başka bir
şey; montajlarsın,
tekrar çekersin ama
müzikalde seyirci ile
birebirsin. İnanılmaz
bir kadrodayım ve
hata yapma şansım
yok. O yüzden çok çalışmam
gerekiyor. Bir
oyuncunun altından
kalkamayacağı bir
rol olmamalı. Korktuğunuz,
ürktüğünüz
şeyler mutlaka oluyor
ama çok profesyonel
isimlerle beraber
çalışıp iyi dersler alıp,
her şeyi yapabilecek
duruma gelebilirsiniz.
Tabii eğer fiziki
bir rahatsızlığınız
yoksa... Hocalarımız
bize her zaman böyle
öğrettiler.
FORMUMU AÇ KALMAYA BORÇLUYUM!
Formunuzu neye borçlusunuz?
Aç kalmaya!
Gerçekten yemiyorum.
Aslında çok
iştahlı biriyimdir,
özellikle tatlılara
karşı. Yaşayabilecek
kadar yiyip
mutlu olacak kadar
tatlı yiyorum.
Yemek yapar mısınız peki?
Sürekli yemek
yaparım çünkü Tolga
bir yediği yemeği
bir daha yemez.