Ünlü dünyasında aklı başında, normal insan bulmak zor değil, imkansız.
Artık bu, gün gibi ortada.
Herkes kendisini dünya üstü varlık, ulaşılmaz şahsiyet, dokunulmaz kişilik, fasulyeden nimet sanıyor.
Ve nedense ya birbirleriyle kavgadalar ya da medyayla.
Aslında asıl zorları kendileriyle olmalı ya...
Ama işte faturayı başkalarına kesince işler daha kolaylaşıyor demek ki.
SAMİMİ BULMUYORUM
Her zaman yazıyorum, hiç bıkmadan yazacağım; hem memleketin en popüler mekanlarına gidip hem de gazetecilere görüntü vermek istemeyen, fotoğrafları çekilince arıza çıkaran, olay yaratan şöhretleri hiç samimi bulmuyorum.
Hem papazdan korkarlar, hem pilav yerler. Gitmeyin o zaman kardeşim o mekanlara...
Yemek yiyecek, tatil yapacak başka yer mi yok?
O çok değerli gülcemalinizin görüntülenmesini istemiyorsanız, popüler yerlerde işiniz ne?
Bal gibi de hoşunuza gidiyor basının bu ilgisi. Tek yaptığınız "Çekmeyin kardeşim" deyip numara çekmek.
Aslında demek istediğiniz; "Oh oh, çek kardeşim çek, yandan da çek. Sen bakma şu anda bozulmuş gibi beş karış suratla arabama hızlı hızlı yürüdüğüme. Hah araba demişken, onu da çek!"
Böyle düşünmüyorsanız ve ben haksızsam, o zaman ne olur mantıklı bir açıklama yapın da susayım. Tekrar soruyorum; madem gazetecilere görünmek istemiyorsunuz, o zaman en favori mekanlarda işiniz ne?
Bakın geçenlerde Karaköy'deki meşhur Akın Balık'ta benzer bir olay yaşanmış.
Akın, son yılların en gözde balıkçısı.
Ben de çok severim, hatta iki yıl önceydi sanırım; hem mekanın kendisi, hem de sahibi Akın hakkında bir yazı yazmıştım.
Ne zaman gitsem Akın'ın masalarında birkaç ünlü vardır. Gazetecisi, dizi oyuncusu, şarkıcısı...
Leman Sam ve kızı Şevval Sam da geçenlerde oradaymış.
Çok normal, dediğim gibi ünlülerin de uğrak yeridir bu mekan.
Fakat o gün kapıda gazeteciler de varmış ki, bu da çok normal.
Dedik ya, son yılların en revaçta balıkçısı burası.
İçeride ünlü birilerinin olduğunu kimsenin söylemesine gerek yok, muhabir arkadaşlar tahmin ediyor zaten.
BU KAÇMA NE OLUYOR?
Fakat Leman ve kızı Şevval o akşam kameraları karşılarında görünce büyük olay çıkarmışlar.
Mekan sahibini "Basını siz çağırdınız" diye suçlamışlar, gizlice kaçmaya kalkışmışlar vs.
Yani çok özür dilerim ama acaba kendinizi fazla mı önemsiyorsunuz?
O mekana sizden kat be kat ünlü isimler de geliyor; mekan sahipleri basını çağırsalar, onlar için çağırırlardı.
Sanki yasak aşk yaşıyorlar da sevgilileriyle yakalanmışlar gibi bu panik, bu kaçma ne oluyor ki?
Ana-kız yemek yemişsiniz. Sakin sakin çıkın gidin evinize.
Ama o zaman böyle haber konusu olmazdınız, doğru.
Ben de bu yazıyı yazmazdım.
Adınız birkaç gün üst üste medyada yer almazdı vs.
Racon bu işte...
Gerisi hep poz, hep hikaye.
