Geçtiğimiz hafta eve klima montajına gelen servis elemanına "Daha önce 'Cirque du Soleil'de mi çalışıyordun?" diyerek espri yapmaya çalıştım ama elemanın yorgunluktan konuşacak hali yoktu, anlamadı.
Eleman, beş katlı binanın en üst katında dış duvara çaktığı incecik iki metal parçasının üzerinde duruyordu. En küçük bir hatada aşağıya düşebilirdi. İki yaşındaki oğlum Deniz ise ayağımızın dibinde dolaşıyor, elindeki futbol topunu fırlatıyor, çığlıklar atıyordu.
Ben ise Deniz'in fırlatacağı topun, pencerenin dışında duran elemana çarpma ihtimalini düşünüp, penaltı bekleyen kaleci tedirginliğinde hangi köşeye atlayacağımın hesabını yapıyordum.
EN TEHLİKELİ SAHNE
Klima montajı yapmıyor sanki 'James Bond' filmi çeviriyorduk. Filmin en heyecanlı sahnesi ise elemanın pencereden aşağıya sarkıttığı 50 kiloluk klimanın ağırlığıyla tam aşağıya düşecekken yardımcısına "Ayaklarıma bastır, tut ayaklarımı" diye bağrışıydı.
Adam ya klimayla birlikte aşağıya düşecek ya da 50 kiloluk klimayı aşağıya bırakacaktı. Klimayla adam öldürmenin cezası var mı acaba?
Klima montajı en tehlikeli işlerden biri.
Herhalde dört kere klima montajı yaptırdım hayatımda ama montajı yapılırken güvenlik önlemi alana ve beline kemer ya da halat bağlayanına rastlamadım.
Aldıkları tek bir güvenlik önlemi var, o da pencereden sarkan elemanın ayaklarından tutmak.
Dünya devi klima üreticileri de bu tehlikeyi görmezden geliyorlar, görseler güvenlik önlemini zorunlu kılarlar.
Önlem almak için illa bir klimacının pencereden aşağıya düşüp ölmesi mi gerekiyor?
