Antalya'nın Muratpaşa İlçesi sınırları içerisinde yer alan tarihi Kalekapısı bölgesindeki küçük bir dönercide karışık ızgara ve karides yiyen 12 kişilik Polonyalı turist grubuna 4 bin 200 lira hesap çıkarıldığı iddia edildi. İşletme sahibi Cemil Türkmen ise "Turist sayısı 12 değil, 19'du. Toplam hesapları da 2 bin 950 lira tuttu" diyor.
Şimdi kime inanacağız? Bizim restoran sahipleri Bodrum'da lahmacunu bile 55 liraya satmıyor mu?
DENETİM ŞART
Takvim'den Betül Alaken'in haberi ise Büyükada'daki restoran sahiplerinin fahiş fiyat politikasını gözler önüne seriyordu. Yemeğin yanında verdikleri yarım sepet ekmek için bile faturaya 20 lira fiyat yazan restoranlar varmış. Kafe sahipleri ise müşterilerine "Bir şey yemiyorsanız çay, meşrubat veremeyiz. Ya bir şey yiyin ya da masadan kalkın" diyormuş. Büyükada'da 1 liralık çay 5 lira, 50 kuruşluk su 3 lira, 10 liralık dondurma 15 lira, Beşiktaş Çarşı'da 35 lira olan ızgara balık ve salata, Büyükada'da 70 liraymış.
Turisti yolunacak kaz olarak görürsen, sadece çay içene 'Ya yemek ye ya da kalk git' dersen önce kendine ihanet etmiş olursun. Attığın kazık kulaktan kulağa yayılır, müşterin de her geçen gün azalır.
İşin kötüsü vurguncu küçük işletmelerin turistlerde bıraktıkları kötü anılar, uluslararası standartlarda iş yapan büyük işletmelere ve ülke turizmine de zarar verir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu tarz kötü niyetli mekanlar, restoranlara karşı denetimi artırmalı.
