Şanlıurfa'da dünyaya gelen Mustafa Direkli, üniversiteyi kazanınca İstanbul'a gitti. İç mimarlık bölümü 2'nci sınıf öğrencisi olan Mustafa, İstanbul'un Anadolu yakasında oturuyordu. 15 Temmuz gecesi darbe girişimini öğrenince, o günlerde İstanbul'da Avrupa yakasında olan babası Nihat Direkli'yi arayarak yaşananları anlattı. Baba-oğul birkaç kez daha görüştü. Geç saatlerde babasını bir kez daha arayan Mustafa, "Olaylar çok vahim. Vatan elden gidiyor. Sokağa inmemiz gerekiyor. Yarın çok geç kalmış oluruz" dedi. Ardından da 4 arkadaşıyla birlikte darbecilerin ele geçirmeye çalıştığı Sabiha Gökçen Havalananına gitmek üzere yola çıktı. Yolda silah seslerini duyduklarında 2 arkadaşı geri döndü. Mustafa ve diğer iki arkadaşı ise gişelere doğru yöneldi. Bu arada babasını son kez arayan Mustafa, içinde bulundukları durumu anlattı. Yaklaşık 7 dakika sonra darbeci askerler yollarını kesti. Darbeciler bu sırada kendilerine müdahale etmeye çalışan bir polisi şehit etti. Bunun üzerine, olay yerindeki vatandaşlar, darbecilere tepki göstermeye başladı. Mustafa ise "Durun yapmayın, siz bizim askerimizsiniz" diyerek darbecilere doğru yürümeye başladı. Ancak askerler Mustafa ve arkadaşını yaylım ateşine tuttu. Başından vurulan Mustafa ve arkadaşı oracıkta şehit oldu. Şimdi Mustafa'nın adı memleketi Şanlıurfa'daki bir parkta yaşıyor.
O'NUN ÇAĞRISI BİR CİHATTI
Acılı baba Nihat Direkli, "Cumhurbaşkanımızın çağrısından sonra artık bu bir cihattı. Dinimizin emrettiğine göre cihada çağrıya gitmemezlik de olmazdı. Oğlum daha bir hafta önce şehitliğin ne olduğunu araştırıyordu. Hatta birçok kişiye, 'Günümüz Türkiye'sinde bir insan nasıl şehit olur' diye sormuş. Bir hafta sonra da şehit oldu. Elhamdülillah şehadeti yaşadık. Ben FETÖ'ye hizmet eden insanlara acıyorum" dedi.