Heavy metal grubu Orphaned Land, müzikle ülkeler arasındaki sınırları yıkmaya kararlı. 11 yılda Türkiye'de 20 konser veren, Van depremi sonrası konser gelirini depremzedelere bağışlayan, Mavi Marmara olayı sonrasında barış çağrısı yapan grupla Türkiye arasında, müzikten öte bir bağ da var. Geçtiğimiz hafta grubun solisti Kobi Farhi ile grubun diğer elemanları, kendilerini Türk gibi hissettiklerini ve buranın ikinci vatanları olduğunu söyleyerek Türkiye'ye çifte vatandaşlık için başvuruda bulunacak. Biz de "Nedir bu Türkiye sevdası?" diye sorduk. Farhi'nin dolma ve imam bayıldı yiyerek büyüdüğünü, Boğaz'da şarkı yazmayı hayal ettiğini öğrendik.
-
Türkiye'yle ilk kez nasıl tanıştınız?
- Türkiye'deki ilk konserimiz 2001 yılındaydı. Bundan 11 yıl önce. O konser, bizim İsrail dışında verdiğimiz ilk konserdi aynı zamanda. Böylece Türkiye'yle aramızda bir aşk hikayesi başladı ve burası bizim ikinci evimiz oldu. Eski davulcumuz Sami'nin anne ve babası Türkiye'de doğmuş. Ben de 1990'lı yıllarda onun evinde pek çok Türk müzisyen tanımıştım. Benim de büyükanne ve büyükbabam Bulgaristan'dan geliyor. Oradan Türk kültürüne dair pek çok şey taşımışlar. Türk kahvesi, dolma ve imam bayıldı evimizde sık sık yapılırdı. 'Hayde' de bizim evde sık kullanılan bir kelimeydi. Ben küçükken büyükannem bana sinirlendiği zaman 'Tokmak' derdi. Tüm bunların ötesinde, Atatürk, bence dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük liderlerinden biri. İki yıl önce Ankara'da mezarını ziyaret ettim. Türkiye hep bir parçamdı.
-
Türkiye'nin sizin için önemi nedir?
- 'İkinci evim,' demem her şeyi anlatıyor zaten. Türkiye, Ortadoğu'da hem Müslüman hem Arap hayranlarımıza şarkı söyleyebildiğimiz tek ülke.
iki ülke arasındaki tek dostluk hikayesiyiz
-
Neden Türk vatandaşı olmaya karar verdiniz?
- Çünkü Türkiye'yi çok seviyoruz. Umarım ülkeniz dostluğumuzu, sevgimizi anlar ve bizi kabul eder. Vatandaşlığa başvuru işlemlerimize Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık ve ekibi de destek veriyor. Kendisi talebimizi Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a iletecek. Eylül ayında da resmi başvurumuzu yapacağız. Biz şu anda Türkiye ve İsrail arasındaki neredeyse tek dostluk hikayesiyiz. Türkiye'nin müziğimde, kanımda ve kendi kişisel öykümde yeri var. Benim rüyam, hayalim, aynı zamanda hem Yahudi hem de Müslüman bir ülkenin vatandaşı olabilmek. Tüm bunların da ötesinde, ben ve grup arkadaşlarım zaten kendimizi Türk gibi hissediyoruz. İnşallah kabul ediliriz ve tüm dünyada şarkılarımızı hem İbranice hem Türkçe söyleyebiliriz. Türkiye her zaman çok kültürlü bir ülke oldu. Buna hayranlık duyuyoruz.
-
Çifte vatandaşlık mümkün olmazsa, İsrail vatandaşlığını bırakıp Türk vatandaşlığına geçmeyi düşünür müsünüz?
- Ben barış için savaşan bir adamım. Umut adamıyım. Bir gün hepimiz büyük bir aile olacağız. Bu yüzden imkansız diye bir şey yok benim için. Size 20 yıl önce binlerce Müslümanın İsrailli bir grubun hayranı olacağını söylesem inanır mıydınız? Barış ve insanlık adına her şey mümkün.
-
Çifte vatandaşlık kararınız, İsrail Hükümeti'nin politikalarına bir yanıt mı?
- Hayır. Görünen o ki biz Türkiye'de devletimizden daha iyi işler başardık. Bugüne dek 20 konser verdik, dört büyük şehre gittik, üç barış ödülü aldık. Son konserimizin gelirini Van'daki depremzedelere bağışladık. Gönlümüzün söylediğini ve inandıklarımızı yaptık.
-
Türk hayranlarınızla aranız nasıl?
- Konsere her geldiğimde bizi 'Eve hoşgeldiniz,' diye karşılıyorlar. Onlar olmasa, burada olamazdık.
-
Türkiye'ye yerleşmeyi düşünür müsünüz?
- İnanıyorum ki bir gün İstanbul'da yaşayacağım.Boğaz'a karşı şarkılarımı yazarken kendimi hayal ediyorum. Tek karar vermem gereken Galatasaray'ı mı, Fener'i mi yoksa Beşiktaş'ı mı destekleyeceğim!
Bülent Ersoy ve Tatlıses hayranıyız
-
Türk vatandaşlığı müziğinizi nasıl etkiler?
- Kesinlikle Türkiye'de daha fazla vakit geçirmeye başlarız. Türkiye'de kayıtlar yaparız ve beraber çalıştığımız müzisyenler ve atmosfer de müziğimizi etkiler.
-
Erkin Koray'ın bir şarkısını yorumlamıştınız. Başka Türk şarkıcılarla ortak projeler de var mı?
- Umarım olur. Sagopa Kajmer'i tanıyorum. Onun Stilo şarkısındaki bir melodiyi şarkımızda kullanmıştık. Ben ve grup arkadaşlarım İbrahim Tatlıses, Barış Manço, Ömer Faruk Tekbilek, Bülent Ersoy gibi pek çok Türk müzisyenin hayranı.