Sol
görüşleri, eşitlik ilkeleri ve demokratik fikirleriyle yalnız aşırı milliyetçilerin değil, zaman zaman fanatik din adamlarının da şimşeklerini üzerine çeken Yunanistan Eğitim Bakanı Nikos Filis, Yunan okullarına getirmek istediği değişikliklerle gündemde. Eğitim bakanlığının çocuklara ve velilere seslenen Pedagoji ve İnsani Demokrasi Kodu adlı yeni yönetmeliğinde, velilere, kalabalık ortamlarda çocuklarına 'prensesim, prensim, kralım, aslanım' diye hitap etmemeleri tavsiye ediliyor. Buna gerekçe olarak da 'her bir çocuğun kendine has özellikleri olduğu belirtildikten sonra bu şekilde hitapların çocuklarda ayrımcılığı perçinlediği ve akranlarında psikolojik travmalara yol açabileceği görüşüne yer veriliyor. "Çocuk çocuktur, kral ya da prens değildir" deniliyor. Aynı yönetmelikte, yine velilere seslenen bir paragrafta, genç anne ve babaların çocuklarına nasıl davranmaları, küçük yaşta onlara insanlık değerlerini nasıl aşılamaları gerektiğini öğrenmeleri için özel seminerler verilebileceği duyuruluyor. Bu seminer sürecinde anne ve babaların çocuk doktorları, psikolog ve okul öğretmenleri tarafından bilgilendirilecekleri belirtiliyor. Yönetmelikte, okula yeni başlayan çocukların iyi öğrenci ve iyi insan olmalarını hedef alan birer 'okul sözleşmesi' imzalamaları da öngörülüyor.
OKULLARDA İSLAM DA ÖĞRETİLMELİ
Yönetmeliğin hedefleri arasında çocukların hayal dünyasının korunması da var. Bunun için çocuklara seslenen TV reklamlarının mercek altına alınması ve reklam yapımcılarına gerekli uyarıların yapılması gerektiği üzerinde duruluyor. Bakan olmadan önce uzun yıllar sol eğilimli AVGİ gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapan Filis, aynı zamanda Yunan okullarında okutulan zorunlu din derslerine ve Antik Yunanca derslerine ilişkin değişiklikler de yapmak istiyor. Filis, din derslerinde yer alan 'Yunanortodoks' tabirinin yanlış olduğunu söylüyor. "Yunan milliyeti başka, Ortodoksluk başka. Mezheplerin milliyeti olamaz" diyen Filis, bu derslerde yalnız Hıristiyanlığın değil, İslam dininin de öğretilmesi gerektiğini savunuyor. Bakan Filis'in bu açılımının gerekçesi ise Yunan okullarında Müslüman çocukların da okutulması. Fanatik din adamlarının tepkisine yol açan Filis'in bu görüşleri bununla da bitmiyor. Çünkü Filis, Yunan devletinin zaman zaman bazı kutsal 'ikona'ların ya da kutsal emanetlerin bando, mızıka çalarak devlet başkanlarını karşılar gibi karşılanmalarının saçmalık olduğuna inanıyor ve milli günlerde düzenlenen öğrenci geçitleri gibi bu törenlerin de iptal edilmeleri gerektiğine inanıyor. Filis'in bu görüşlerini, kimi fanatik din adamları "inşallah eli yüzü çürür" gibi Ortaçağ söylemiyle kınıyor. Filis de bu kınamalara "Bunlar sevgiyi öğreten din adamları değil. Kilisenin talibanlarıdır" diyerek karşılık veriyor. Devrimci ruhu taşıyan radikal ve çağdaş görüşlü Filis'in, Yunan toplumunun muhafazakar ve milliyetçi kesimleriyle nasıl geçineceği merak konusu? Gerçi onun görüşlerini üyesi olduğu iktidardaki radikal sol Syriza partisi benimsiyor ama iktidarın küçük ortağı konumundaki milliyetçi Bağımsız Helenler Partisi'nin Filis'in görüşlerinden son derece rahatsız olduğu da gözlemleniyor.
