Bu aralar Instagram'da sokak modası fotoğraflarına bakarken ellerinde piknik sepetleri ile dolaşan stil ikonları ve moda blogger'ları görürseniz şaşırmayın. Bu moda severlerin amaçları romantik bir piknik yapmak değil, trendlere uymak... 60 ve 70'lerde trend olan hasır sepet çantalar muhteşem bir dönüş yaptı ve sokakları şenlendirdi. Sadece bildiğimiz, hani şu balkonlardan iple sarkıtılan sepetlere benzer olanlar değil, klasik hasır çantalar da moda... Piknik sepetinden ilham alan tasarım hasır çantalar da 2017 yazının gözdesiydi... Kışın gelmesi onları tahtından etmiş gibi gözükmüyor. Ayrıca, hasır çantaların devasa boyutları da revaçta...
"Nereden çıktı bu hasır sepet çanta modası?" derseniz, ünlü şarkıcı Jane Birkin'i hatırlamak gerekiyor. Piknik sepetini çanta haline getirdiği görüntüsü ile zihinlere kazınan stil ikonu, yeniden bu trendin karşımıza çıkmasını sağladı. Yumurta sepetleri moda devlerinin dikkatini çekmiş olacak ki ufak bir kapak detayıyla çanta haline gelen sepetlerin sapına eşarp bağlayarak podyumlara taşıdılar. Dolce & Gabbana meyvelerle süsleyerek, Nannacay ponponlar ekleyerek, Prada en sade halinde bırakarak sepet çantalardan tasarladılar.
Amerika'da 2008'de kurulan Little Doe, bu yıl Praia marka sepetleri piyasaya sürdü. Portekiz'de el yapımı olarak üretilen bu çantaların farklı boyları var. En büyüğü 267 dolar. Lindroth Design sepet çanta modasının öncülerinden. Dört farklı renk seçeneği ve üç farklı boyda satılan çantaların fiyatları 175, 150 ve 125 dolar.
İngiliz Blooming Dreamer sepet çantalarıyla tanınan bir başka marka. Burada çantaların fiyatı 120 dolar. Bonjour Coco'nun sepet çantasıysa 200 euro.
Yazlık şehirlerde semt pazarında kolaylıkla bulabileceğiniz el yapımı sepetlerin İstanbul'daki adresi ise Eminönü. Biz de sonbaharın iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladığı bir günde Eminönü'nün yolunu tutuyoruz. Sokaklar her zamanki gibi kalabalık, canlı. İstikametimiz Hasırcılar caddesi. Burada yanyana dizili sepetçiler var. Girdiğimiz ilk birkaç dükkanda nişan ve düğünlerde kullanılmak için satılan sepetler bulunuyor.
Yoksa yurtdışında bin TL gibi astronomik rakamlara satılan sepetleri bulamayacak mıyız diye endişelenmeye başlamışken bir esnaf bize "Kutucular sokağa gitmeniz lazım. Orada her çeşit sepet bulursunuz" diyor. Haklı da çıkıyor. Bu sokakta yılın trendi sepetlerin envai çeşidini bulmak mümkün.
ÇOĞU KARADENİZ'DEN GELİYOR
Hazal Ahşap girdiğimiz ilk dükkan. Buradaki sepetlerin çoğu Karadeniz'den geliyor. Giresun ve Ordu'dan gelen fındık sepetler hem kaliteli hem de şık. Kimisi mavi boncuklarla bezeli. Farklı renk seçenekleri de var. Küçükler 20 TL. Bildiğimiz piknik sepeti büyüklüğünde olanlar ise 50 TL'ye satılıyor.
Burada çalışan kişi yaz başında İngiltere'ye oldukça fazla sayıda sepet gönderdiklerini anlatıyor ve bu sepetlerin yurtdışında bin TL gibi fiyatlara satıldığını duyduğunda çok şaşırıyor. Tepkisi bizi güldürüyor: "Bilseydik biz de azıcık fiyatı yükseltir satardık. Desenize kazıklandık."
Çetinkaya Ağaç Sanayi de çeşit çeşit sepet bulabileceğiniz bir dükkan. Buranın sahibi Hilmi bey söğüt çubuğundan yapılan ve 10 TL'ye satılan sepetlerin çok satıldığını anlatıyor. Hilmi beye "Sosyete bu sepetleri takıp davetlere gidiyor" dediğimizde deyim yerindeyse ağzı açık kalıyor: "Bu sepetle davete değil yumurta toplamaya gidilir en fazla. Tabii isteyen istediği gibi kullansın ama sosyetikler de ne yapacağını şaşırdı."
Uğradığımız son dükkan Atölye Kafası. Burada Jane Birkin'in ikonik sepetlerine çok benzeyen sepetler satılıyor. Kastamonu'da köylü kadınların el emeği göz nuruyla yaptığı kestane sepetler için 40 TL ödemeniz gerekiyor.